Antalya’da 15 yaşındaki Rüya Duman, adli tıp kurumunun ‘Ruh sağlığı bozulmamıştır’ diye rapor vermesinden 10 gün sonra intihar etti.

Fotoğraflar: DHA
Duman cinsel istismar mağduruydu, intiharına ise kendisini istismar eden 32 yaşındaki C.A.P.’nin cezaevinden gönderdiği bir mektubun neden olduğu ileri sürüldü.
Tahliye edilmesinden korkup eve kapandı
DHA’nın iddianameden aktardığına göre 23 Nisan 2014 günü Rüya’ya kendini polis olarak tanıtan C.A.P., “Uyuşturucu şüphelisi olarak seni gözaltına alıyorum. Karakola gideceğiz” dedi ve kızla birlikte belediye otobüsüne bindi. Durumdan şüphelenen bir kadın yolcu, ikiliyi takip etti. Küçük kızın bir daireye götürüldüğünü gören kadın, polise haber verdi.
Gözaltına alınan C.A.P. kızın bağış toplamak için eve geldiğini öne sürdü, 300 lirasını çalmakla itham etti. Duman ise C.A.P.’nin kendisini okşamaya başladığını, ancak buna izin vermediğini anlattı.
Ertesi gün Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde küçük kızın ruh sağlığının bozulduğu yönünde rapor yazıldı. C.A.P. tutuklanarak hakkında 13 yıla kadar hapis istemiyle dava açılsa da, geçen yıl nisan ayında tahliye edildi.
Tahliye kararı üzerine korkan Duman kendini eve kapattı.
Mahkeme talep üzerine Duman’ın Adli Tıp 6’ncı İhtisas Kurulu’na gönderilmesine karar verdi, ancak 8 Temmuz’da düzenlenen raporda, mağdurede görülen stres bozukluğunun ‘ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olmadığı’ belirtildi.
Duman, raporun düzenlenmesinden 10 gün sonra kendini asarak yaşamına son verdi.
Soruşturmadan sonuç çıkmadı
Rüya Duman’ın ölümüyle ilgili açılan davada savcılık, Duman’ı intihara yönlendiren veya ölümünde kusur bulunan kimse olmadığına kanaat getirdi.
Anne H.K. ise mahkemedeki ifadesinde sanığın cezaevindeyken kendilerine mektup gönderdiğini, sonrasında kızının ruh sağlığının iyice bozulduğunu ileri sürdü. Buna göre mektupta kendini çocuk dostu bir yazar olarak tanıtan C.A.P., Duman’ı yalancılıkla suçladı.
C.A.P. ise Duman’a destek vermesi için psikolog bir arkadaşını aramak istediğini ancak şarjı bittiği için arayamadığını ileri sürerek, “Kızınız savcıya evde kahverengi bir oturma grubu olduğunu söylemiş. Burada göğüslerini ellemişim. Fakat evimde böyle bir oturma grubu yok” diye konuştu. C.A.P., mektupta Rüya’nın üvey babasının tacizine uğradığı iddiasına da yer verdi.
Buna karşılık H.K., kızının hayat dolu bir insan olduğunu belirterek, “Sanık, kızımın vücudunu kestiğini ileri sürüp psikopatik bir kişilikmiş gibi göstermeye çalışıyor. Oysa cildinde kesik izi yok” dedi.
Duruşma ertelendi.