GAZETECİLER, diğer meslektaşlarını atlattıkları haberi anlatmayı severler.
Ama ben tersini yapacağım. Atladığım haberi yazacağım. Hem de bilerek atladığım haberin kısa bir öyküsünü anlatacağım.
Yerel seçimlerden 1 ay önceydi. Ama seçim kampanyası başlamıştı. İstanbul’daki yayına gitmek üzere Ankara’da Esenboğa Havaalanı’nın CIP Salonu’ndaydım. Ekrem İmamoğlu’nu siyasete girmeden önce tanıdığını, babası Hasan İmamoğlu ile aynı dönemde ticari faaliyetlerle bulunduklarını belirten birisi kulağıma eğilip, “Ekrem İmamoğlu’nun diplomasında sorun var” dedi. Dikkatli bir şekilde dinledim.
“Türkiye’de üniversiteyi kazanamadı. Kıbrıs’ta bir üniversiteye kayıt yaptırdı. Babası Hasan Bey, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun yakın dostuydu. Trabzon’dan hemşerilerdi. Araları çok iyiydi. Kemal Alemdaroğlu o dönem İstanbul Üniversitesi’nin rektörü olmamıştı ama anabilim dalı başkanı olarak çok etkindi. O dönem özel üniversitelerden devlet üniversitesine geçiş olmamasına rağmen Ekrem İmamoğlu’nu geçiş yaptırdılar” diye anlattı.
“Seçim dönemi, bu siyasi mühendislik olarak anlaşılır. Bu tür haberciliği doğru bulmam. Benim yazımdan dolayı bir mağduriyet yaşamasını istemem” dedim. Yazamayacağımı belirttim. Bundan dolayı da pişman değilim.