10 Ağustos gece 22.20’ye kadar AK Parti-CHP koalisyon için umutlar neredeyse yok denecek kadar azalmıştı. Ancak iki liderin görüşmesi tekrar denkleme girdi. Hem de “romantik” bir şekilde değil. Tam aksine, “Reel politik”in gereği olarak. CHP’liler bunda en büyük payın iki lidere ait olduğunun altını çiziyorlar. Ama en büyük payı Başbakan Davutoğlu’na veriyorlar. Kılıçdaroğlu’nun sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin elbette payı büyük ama Başbakan’ın geliştirdiği inisiyatifin görüşmenin seyrini değiştirdiğini teslim ediyorlar.
AK Parti CHP ile anlaştığı taktirde 389 milletvekiline sahip güçlü bir koalisyon ortaya çıkacak. AK Parti, CHP ile Anayasa değişikliğini gerçekleştirebilecek. AK Parti neyin değişmesini istiyor? Seçim barajının yüzde 7’ye çekilmesi, seçmenlerin taşınması gibi değişiklikler yapmak istiyor. Bu CHP ile mümkün.
Ama MHP ile olursa bunların bir kısmını sadece seçim yasasında yapmak mümkün olacak. Anayasa değişikliği için iki partinin sayısı 338’i bulduğu için Anayasa değişikliğine yetmiyor. O nedenle bir AK Parti-MHP koalisyonunun en azından 1 yıl devam etmesi gerekiyor. Anayasa gereği seçimlerle ilgili değişikliklerin seçimlerden en az 1 yıl önce yapılmalı. MHP henüz bu konuda kapıyı aralamış değil. AK Parti’ye ısrarla kapıyı kapatıyor ve adres olarak CHP’yi gösteriyor.
Aslında AK Parti’nin ilk seçeneği MHP ile koalisyondu. Bahçeli daha ilk görüşmede kapıyı kapattı. Ama AK Parti’nin, CHP ile son noktayı koymadan önce MHP’nin nabzını yoklayacağını düşünüyorum.