AKP’nin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle ABD’nin New Jersey eyaletinde düzenlediği etkinlikte, Ensar Vakfı’na ‘sahip çıkan’ eski bakan Sema Ramazanoğlu’nu protesto eden üç kişi feci şekilde darp edildi.
Aile bakanlığını yürüttüğü dönemde Karaman’da ortaya çıkan cinsel istismar skandalının ardından Ramazanoğlu, “Buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” demişti.
Binali Yıldırım’ın kabinesinde yer bulamayan Ramazanoğlu, halihazırda Denizli milletvekili olarak Meclis’te.
‘Üç kişi tekme ve yumruklarla salon dışına çıkarıldı’
Amerika’nın Sesi’nden Can Kamiloğlu’nun haberine göre, etkinlik Kuzey Amerika Seçim Koordinasyon Merkezi tarafından Türklerin yoğunluklu olarak yaşadığı New Jersey eyaletinin Paterson kentinde düzenlendi.
Ramazanoğlu’nun konuşma yaptığı esnada iki kadın, Ensar Vakfı’nda yaşanan istismar skandalı konusunda yetersiz kaldığı ve bu konuda ‘başörtüsü yasağı’ kadar çaba göstermediğini savunarak eski bakanı eleştirdi. Protestocu iki kadın ve bir erkek salondan çıkartılmak istendi, salonda bulunan başka bir grup protestoculara önce sözlü daha sonra da fiziki saldırıda bulundu.
Bakanı eleştiren üç kişi, tekme ve yumruklarla salon dışına çıkarıldı.
‘Amacım tecavüze uğrayan çocukların sesi olmaktı’
Kimsenin gözaltına alınmaması tepki görürken, bazı görgü tanıkları tutuklamaları kentin Türk belediye başkan yardımcısı ve AKP’nin eski milletvekili Derya Taşkın’ın engellediğini öne sürdü.
Saldırıya uğrayan iki kadından Amerika doğumlu 47 yaşındaki Deniz Lohja, hiçbir örgütle bağlantısı olmadığını belirterek, kendisini ‘Cumhuriyet değerlerine bağlı vatansever bir Atatürkçü’ olarak tanımladı.
Rapor aldığını ve saldırganların yakalanması için gerekli hukuk mücadelesini vereceğini anlatan Lohj şunları söyledi: “Sadece Sema hanıma birkaç şey sormak ve söylemek için oraya gittim. Üç kişiydik, kalabalığın arasına girip niye riske atalım kendimizi? Amacımız kimseyi kışkırtmak değildi. Amacım sadece o tecavüze uğrayan çocukların sesi olmaktı. Türkiye’de bu çocukların sesini kestiler, umutlarını söndürdüler. Ben bunu bir anne olarak çok iyi anlıyorum. Ben sadece ‘Benim çocuklarım iyi olsun da diğer çocuklar ne olursa olsun’ diyen bir anne değilim. Ben diğer çocukları da düşünüyorum. Cumhuriyetimizin geleceği çocuklarımızın ellerinde.”
‘Merdivenlerden yuvarlandık’
Ramazanoğlu’nu “Çocukların hakkını savunamayan bir kişi nasıl kadınların hakkını savunabilir? Kadınların hakkını savunacak en son kişi o” sözleriyle eleştiren Lohja, demokratik hakkını kullandığını söyledi.
Eski bakanın konuşmasında ‘Evet’ oyu istediğini aktaran Lohja, saldırıyı şöyle anlattı: “Merdivenlerden yuvarlandık. İterek yumrukla dışarıya çıkartıldık. Hakaretler işittik. Bir ara üstümde beş, altı kişi vardı. Yumrukladılar, kafama vurdular, saçlarımı yoldular. Her tarafıma, vücudumun her yerine darbe yedim. Bazı kişiler engellemeye çalıştı. ‘Yapmayın, vurmayın’ diye uyardı.”
‘Başkan yardımcısı müdahale etmedi’
Salonda bulunan Paterson Belediye Başkan Yardımcısı Derya Taşkın’ın zamanında müdahale edip önlemediğini savunan Lohja, yaşanan diyalogu şöyle aktardı: “Derya hanım polislerle geldi. Derya hanıma ‘Sen oradaydın ve bu insanların bize saldırmasına izin verdin. Tek lafınla bize saldıran bu insanları sen durdurabilirdin. Hepsi senin tanıdığın insanlar’ dedim. Raporlar tutuldu. Biz çıkıp gittik. Derya hanım bize hiç yardımcı olmadı. ‘Ben ne olduğunu bir öğreneyim’ dedi. Ben de kendisine ‘Sen içerideydin ve masada oturuyordun’ dedim. Her şeyi gördü.”
Kendilerine saldıran kişilerle ilgili hukuki işlem başlatacağını belirten Lohja, “Polis rapor tuttu. Biz çok darbe yedik. Bana vuranlardan bazılarını teşhis edebilirim. Kimliklerini bilmiyorum. Tabii ki bunların kimler olduğunu ileride öğreneceğiz. Bu saldırı sonrası yasal haklarımızı arayacağız” diye konuştu.
‘Sakinleştirmeye çalıştım’
Taşkın ise olayın büyümemesi için polisi çağırdığını ve ortamı sakinleştirmeye çalıştığını öne sürdü.
Taşkın şöyle devam etti: “Ambulans çağırıp hastaneye götürmeyi teklif ettim. ‘Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?’ diye sordum. Ama onlar ‘Sen bizim muhatabımız değilsin’ deyince ben de ayrıldım oradan. Her ne olursa olsun bir kadına şiddet uygulanmasına tamamen karşıyım. Ben konuşma taraftarıyım. Polis güvenlik için oradan en son kişi ayrılana kadar bekledi. Kişiler nasıl bir suç duyurusunda bulundular bilmiyorum. Ben olay gecesi sadece insanları sakinleştirmeye çalıştırdım.”