İsrafın her türlüsü kabul edilemez ama biri var ki asla kabul edilemez.
Bu da eğitilmiş insan gücü israfıdır.
Milyonlarca üniversite mezunumuz işsiz, milyonlarcası da öğrenim gördüğü alanın çok dışında çalışıyor.
Oysa bu noktaya gelmek için ne hayaller kurdular ne mücadeleler verdiler ve en önemlisi de ne fedakârlıklarda bulundular.
Onları eğitime küstürmek, devletin ve ebeveynlerin yaptığı onca kaynağın, emeğin, beklentinin heba olmasıdır ve buna hiç kimsenin hakkı olmamalıdır.
Bu noktada en büyük vicdani sorumluluk eğitime yön veren kurumlara ve kişilere düşüyor.
Kim onlar?
MEB, YÖK, ÖSYM, TÜBA, TÜBİTAK, Üniversitelerarası Kurul ve onların başkan, rektör, üye ve temsilcileri…