Avrupa Komisyonu’nun raporuna göre Türkiye’nin demokratik kurumlarının işleyişinde ciddi eksiklikler devam ediyor.
Komisyon, Türkiye için yıllık raporunu paylaştı.
Türkiye’nin demokratikleşme alanında geriye gidişini sürdüğü saptamasından bulunulan raporda, özellikle başkanlık sistemindeki yapısal sorunların sürdüğü kaydedildi.
Yetkilerin cumhurbaşkanlığı düzeyinde merkezileştirildiği ve etkili bir kuvvetler ayrılığı sağlanamadığı eleştirisi yapılan raporda, etkin olmayan denge ve denetleme mekanizması yüzünden yürütme organının demokratik olarak yalnızca seçimler yoluyla hesap verebilir hale geldiği vurgulandı.
‘Siyasi çoğulculuk baltalanıyor’
‘Muhalefet partilerinin ve milletvekillerinin tek tek hedeflenmesiyle siyasi çoğulculuğun baltalanmaya devam ettiği’ tespitinin yapıldığı raporda, ‘iktidarın muhalefet partilerine üye belediye başkanları üzerindeki baskısının yerel demokrasiyi zayıflattığı’ ifade edildi.
Raporda, Avrupa Konseyi’re bağlı Venedik Komisyonu’nun başkanlık sistemine ilişkin tavsiyelerinin hala dikkate alınmadığı bildirildi.
Sivil toplum konularında da ciddi gerilemenin devam belirtilen raporda, “Sivil toplum kuruluşları artan baskıyla ve faaliyet alanlarının daralmasıyla karşı karşıya kaldı” dendi.
Yargı bağımsızlığında ciddi gerileme
Yargının bağımsızlığı alanında ciddi gerilemenin devam ettiği ve çok sayıda yargı reformu paketine rağmen yargı sistemindeki yapısal eksiklikler giderilmediği eleştirisi yapılan raporda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bazı kararlarının uygulanmamaya devam edilmesinin endişe verici olduğu bildirildi.
Yargının bağımsızlığını, tarafsızlığını ve kalitesini olumsuz yönde etkileyen yürütmenin hakim ve savcılar üzerindeki aşırı etki ve baskılarının ortadan kaldırılması konusunda ilerleme kaydedilmediği bildirildi.
‘Yolsuzlukla mücadele etkili önlemler alınmadı’
Yolsuzlukla mücadele alanında alınan önlemlerin yetersizliğine işaret edilen raporda, yasal çerçevenin ve kurumsal yapının sınırlamaları yüzünden yolsuzluk davalarının soruşturma ve kovuşturma aşamaları üzerinde aşırı etkiye açık olduğu belirtildi.
Kamu kurumlarının hesap verebilirliği ve şeffaflığının iyileştirilmesi gerektiği kaydedilen raporda, yolsuzlukla mücadele stratejisi ve eylem planının olmayışının yolsuzlukla kararlı bir şekilde mücadele etme iradesinin bulunmadığını gösterdiği görüşü dile getirildi.
Raporda yer alan diğer bazı tespitler şöyle:
*Genel insan hakları durumu iyileşmedi. İfade özgürlüğü konusunda ciddi gerileme devam etti.
*Gazetecilerin, yazarların, avukatların, akademisyenlerin, insan hakları savunucularının ve eleştirel seslerin faaliyetlerine yönelik geniş kısıtlamalar, özgürlüklerini kullanmalarını olumsuz etkilemeye devam etti.
*Ulusal güvenlik ve terörle mücadeleye ilişkin ceza kanunlarının uygulanması AİHS’ye aykırı olmaya ve AİHM içtihadından sapmaya devam etti.
*Mayıs 2023 seçim kampanyası, ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalara tanık oldu.
*Barışçıl gösterilere defalarca yasaklamalar, orantısız güç kullanımı ve müdahaleler yaşandı. Göstericiler soruşturmaya tabi tutuldu.
*Azınlıklara LGBTİ+ bireylere karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, ayrımcılık ve nefret söylemi hala ciddi bir endişe kaynağı yaratıyor.