• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKYapı Kredi Step

50 baroya göre yönetim seçiminde değişiklik ‘FETÖ projesi’

10/05/2020 22:13

Aralarında İstanbul, Ankara ve İzmir barolarının da bulunduğu 50 baro, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, baroların seçim sisteminin değişmesi gerektiğini söylemesi sonrası ortak açıklama yayınlayarak söz konusu değişikliğin bir ‘FETÖ projesi’ olduğunu savundu.

Fotoğraf: DHA

Baro ve meslek odalarında yönetim seçimlerinde değişiklik yapılması, Ankara Barosu’nun Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın LGBTİ bireyleri hedef alan açıklamasına yönelik sert eleştirilerinden sonra gündeme gelmişti.


Baro yönetimi Erbaş’ı eşcinsellere karşı nefret söylemi üretmekle suçlamış, Erbaş’ın yanında duran hükümet kanadıysa baro yönetimine benzer bir eleştiri getirerek, baronun açıklamasını İslamofobi çerçevesinde değerlendirmişti.

Bu tartışmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, barolarda seçim sisteminin değişmesi gerektiğini savunup hukukçu kurmaylarına bu yönde çalışma başlatma talimatı vermişti. Kulis haberlerinde Ankara, İstanbul, İzmir gibi üye sayısı fazla illerde alternatif barolar kurulmasının değerlendirildiği bildirilmişti.

50 baronun ortak açıklaması şöyle:

“Sayın Cumhurbaşkanı tarafından ‘baroların seçim sisteminde değişiklik yapılacağına’ ilişkin beyanat üzerine, konu bazı basın ve yayın organlarınca, Barolara üyeliğin zorunlu olmaktan çıkarılacağı, her ilde birden fazla Baronun kurulmasına izin verileceği ve seçim sisteminin değiştirileceği şeklinde haberleştirilmiştir.

Anayasamızda açıkça yazılı olduğu üzere; Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Güçlü bir demokrasiye sahip olmanın ilk şartı, tüm dünyada da kabul edildiği üzere, hukuk devleti ilkesinin tüm kurumları ile işler halde olmasından geçer. Hukuk devleti; ancak güçlü, bağımsız ve tarafsız bir yargı erkinin varlığı ile hayat bulur.

Avukatlık Kanunu’nun 1. maddesinde yer alan “Yargının kurucu unsuru olan avukat, bağımsız savunmayı temsil eder” düzenlemesinin de bu amaca hizmet ettiği tartışmasızdır. Bu hükmün; avukatın müvekkili ve her türlü otoriteye karşı bağımsızlığını ve özerkliğini ifade ettiği de, kabul edilmesi gereken bir gerçektir.

Avukatın bu bağımsız ve özgür yanının koruyucusu, milyonlarca yurttaşın temel hak ve özgürlüklerinin yılmaz savunucuları gücünü ve kamu kurumu niteliğini Anayasadan alan bir Cumhuriyet kurumu olan Barolardır.

Avukatlık Kanunu’nun 76. ve 95. maddeleri ile düzenlenen ‘hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak’ görevi barolara meslek örgütü olmasının yanı sıra, çağdaş bir hukuk devletinin tüm organlarıyla hakim kılınması için çok önemli toplumsal bir rol vermektedir.

Yıllardır mesleğimizi ifa ederken yaşadığımız yakıcı sorunlara bir türlü çare üretilmemişken, meslektaşlarımız salgının neden olduğu etkiler nedeniyle iki ayı aşkın süredir ekonomik sorunlar ile boğuşurken, avukatların mesleki güvenceleri her geçen gün erozyona uğratılıp savunmanın temsilcilerini dikkate almaksızın yapılan fiili uygulamalar kural halini alırken, bir FETÖ projesi olduğu bilinen söz konusu tartışmaların odağındaki baroların yapısı ve seçim usulleri üzerinden yaratılan tartışmaların hangi demokratik gerekçelere dayandırıldığı, varılmak istenen sonucun ne olduğu izaha muhtaçtır.

Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki; Anayasa ve Avukatlık Kanunu’nun yüklediği görev ve verdiği yetkiye dayanarak bağımsız savunmayı temsil etmekte olan baroların, kendi yasalarında yapılması planlanan söz konusu değişikliğe dair görüşü sorulmamış, sürece dair hiçbir şekilde dahil edilmemişlerdir.

Avukatların ve baroların kendilerini ilgilendiren kanundaki düzenleme öncelikle avukatlara ve barolara sorulmalı iken, avukatlar ve barolardan kaçırılarak taslak düzenleme yöntemi adil, hakkaniyetli ve doğru değildir.

Gizlenen taslak sebebiyle kamuoyuna yansıyan içerikle ilgili olarak şunu belirtmek isteriz:

1.)     Demokratik bir süreç işletilmeden ve özellikle avukatlara ve barolara görüş ve fikirleri sorulmadan, gizli kapılar ardında yürütülen tartışmalarla baroların bu yetkisinin budanacağı, kanunda yer alan ‘işlerlik kazandırmak’ kısmının çıkarılıp başka bir maddeyle baroların dava açma hakkının tamamen elinden alınacağı anlaşılmaktadır. Bu çok tehlikeli yaklaşımın, söz konusu değişikliğin esas emellerinden birinin yurttaşların hak ve özgürlüklerinin barolar tarafından korunmasının önüne geçmek olduğu aşikardır.

2.)     Taslak bugüne kadar barolarla paylaşılmasa da; basına yansıyan ve yine yetkili ağızlarca da ifade edilenlerden öğrenebildiğimiz kadarı ile; bir ilde birden fazla baro kurulması, barolara üyeliğin zorunluluk kapsamından çıkartılması, Avukatlık Kanunundaki mevcut seçim sistemi yerine nispi temsil sisteminin getirilmesi, delege sayılarının değiştirilmesi ve avukatlar ile barolara verilen ‘hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak’ hak ve görevine ilişkin olan tüm bu değişiklik taleplerinin Avukatlık Kanunundaki mevcut düzenlemeyi daha ileriye değil geriye götüren bir nitelik olduğundan, bu girişimleri hiç kabul etmiyoruz.

3.)     Bugüne kadar hiçbir baroda hayat bulmayan ve demokratik olarak birbirini kollayan avukatlar yerine örgütlerin, grupların etkin olacağı ve barolarla avukatların fiilen ve hukuken bölünmesine hizmet edecek taslaktaki değişiklikler tüm avukatların ve yurttaşlarımızın kırmızı çizgisi olmak zorundadır.

Unutulmamalıdır ki, Barolar Cumhuriyetimizin en köklü kamu kurumlarındandır. Bu sebeple Baroların demokratik yapısını bozacak, Baroları işlevsiz ve atıl kılacak, bağımsız ve özgür savunmaya ket vuracak tüm girişimlerin Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırılık teşkil edeceği açıktır.

Biz aşağıda imzası bulunan barolar, görüş ve düşüncelerimiz alınmadan, bizleri yok sayan oldubitti şeklinde yasa değiştirmeye yönelik hiçbir antidemokratik tavrı kabul etmiyor; savunmayı işlevsiz, iktidara bağlı ve atıl kılacak müdahalelerden vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz.

Bugün esas görevi yurttaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini korumak, bağımsız yargıyı ve hukuk devletini savunmak olan Baroları yok etmeye yönelik girişimde bulunanlar bugüne kadar başarılı olamamıştır. Avukatlar, yurttaşlarımız ve kamuoyu bu gelişmeleri yakından izlemektedir. Bu girişim, avukatlar, yurttaşlarımız ve kamuoyu nezdinde unutulmayacaktır.

Tüm kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”

Ankara Barosu: Barolar ‘sessiz’ meslek örgütleri haline getirilmek isteniyor

Diyanet’in LGBTİ hutbesine Hollanda’dan tepki: Nefreti körüklüyor

Diyanet işleri başkanı: Milletimizin büyük desteği sorumluluğumuzu daha da artırdı

Alman siyasilerden ‘Diyanet’ tepkisi: Buradaki temsilcileri değerlerimize uymalı

Diyanet ‘öyle’ derken Sağlık Bakanlığı’nın HIV istatistikleri ne söylüyor?

Ankara’dan sonra Diyarbakır Barosu’na da ‘Diyanet’ soruşturması

Diyanet başkanını eleştiren Ankara Barosu yöneticilerine soruşturma

Barodan Diyanet başkanının homofobik söylemine tepki: Kadın yakmaya davet etmesi şaşırtmaz

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

ABD ateşkesin sonlanmasında Hamas’ı suçladı

ABD, İsrail’in kuşatması altındaki Gazze Şeridi’nde ‘insani ara’ kapsamındaki ateşkesin en kısa sürede yeniden başlaması için yoğun çaba sarf ettiklerini açıkladı.

S&P, 2024’te lira üzerinde yeni bir baskı dalgası bekliyor

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunun yükseltilmesi için yakın vadede izleyecekleri gelişmenin net rezervler olduğunu kaydetti.

Buz hokeyinde kafasını kale direğine çarpan sporcu felç oldu

İsveç kulübü HV71 forması giyen Fin buz hokeyi oyuncusu Sanni Hakala, kafasını kale direğine çarpmasının ardından felç oldu.

Diyarbakır Barosu: Polisler bir meslektaşımızın kolunu kırdı

Diyarbakır Barosu, paylaştığı yazılı açıklamada polisin bir avukatın kolunu kırdığını kaydetti.

Gazzeli yetkililer: İsrail ateşkesten sonra 178 Filistinliyi öldürdü

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, ateşkesin ardından İsrail’in yeniden başlattığı saldırılarda 178 Filistinlinin öldüğünü duyurdu.

Kayseri Ülkü Ocakları başkanı görevden alındı
MSB: PKK, El Bab’da bombalı terör saldırısı düzenledi, 11 sivil yaralandı

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 222 gündür hapiste

YAZARLAR

Kürt, Kürtçe şarkı söylüyor ve opera sanatçısı, olacak iş mi!

Murat Sevinç

Seçmenler çıldırmış olmalı

Bahadır Kaynak

Üç ustadan diyalog dersleri

Mustafa Dağıstanlı

Meşrubat, kahve ve hastane!

Murat Sevinç

Almanya gezisinin ardından

Bahadır Kaynak

Pasif direniş değil, aktif kabul

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Bir diken de kendime batırayım

Mustafa Dağıstanlı

GÜNÜN 11’İ

Hediye Levent: Ateşkesten sonra ne olacak?

Nuri Kayış: Hakim ‘Doların yasal faizi en fazla yüzde 1-2’ken siz yüzde 100’e uzanan faizlere nasıl inandınız’ diye sorsa ne yanıt alırdı?

Esfender Korkmaz: Türkiye cari açıkla büyümek zorunda

Burcu Aydın Özüdoğru: Seçim sonrası ekonomik büyüme

Alaattin Aktaş: KKM’deki düşüş hız kesiyor gibi

Yalçın Karatepe: Bedeli size ödettirecekler

İbrahim Kahveci: Asıl kandırılan sizsiniz

Cem Kılıç: Kimlerin sigortadaki prim borcu silinecek?

Uğur Meleke: Her hattıyla tel tel döküldü Fenerbahçe

Çiğdem Toker: Şimşek işin kolayına kaçıyor

Bahadır Özgür: Biz ‘Terim fonu’nu tartışırken Erdoğan milyarlık fon kurdu

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×