ABD’nin İran yaptırımlarını ihlalden suçlu bulunan Halkbank yetkilisi Mehmet Hakan Atilla, yargıçtan, vereceği cezasının hafifletilmesini ve ‘adalet dağıtırken insaflı’ olmasını istedi.
ABD’deki Hakan Atilla davası gündemden düşmüş olmasına rağmen hala risk olarak görülüyor. Çizim: Reuters
Atilla geçen yıl mart ayında New York’ta gözaltına alınmış ve dört hafta süren duruşmaların ardından 3 Ocak’ta ABD’nin İran yaptırımlarını ihlale yardımdan suçlu bulunmuştu.
Yargıç Richard Berman, Atilla’nın alacağı cezayı 11 Nisan’da açıklayacak.
Avukatlar Atilla’nın suçlu bulunduğu konulardaki federal düzenlemelerin 46 ila 57 ay arasında hapis cezası öngördüğünü, ancak verilecek cezanın bundan ‘çok daha az’ olması gerektiğini belirtti.
Savcı taleplerini pazartesi mahkemeye sunacak
12 aydır tutuklu bulunan Atilla, davada ABD’yi dolandırmak, Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı (İran’a uygulanan ambargo) delmek, bankacılık sisteminde sahtekarlık, Amerikan bankacılık sisteminde sahtekarlık, kara para aklama, yasa dışı işlere bilinçli olarak göz yummak suçlarını defalarca işlemekten tutuklu olarak yargılanmış, jüri tarafından kara para aklama dışındaki beş suçlamadan jüri tarafından suçlu bulunmuştu.
Savcılık makamının Atilla için talep edeceği cezanın gerekçelerini gelecek hafta pazartesi günü mahkemeye yazılı olarak sunması bekleniyor.
Avukatlar: Açık bir hata değil
Avukatlar, Atilla’nın ABD’nin yaptırım kanunu kapsamında yargılanan ilk ve tek yabancı bankacı olduğuna dikkat çekerek, başka hiçbir bankacının bu şekilde yargılanmadığı göz önüne alındığında ağır bir ceza verilmesinin adil olmayacağını belirtti.
Avukatlar, Atilla’nın ‘ABD’ye (vatandaşlık bağıyla bağlı) birine kıyasla daha az kabahatli’ olduğuna ve yine ABD’ye bağlı olmayan birinin ‘ABD’nin uluslararası politika hedeflerini saptırmasının açık bir hata olmadığını’ ifade etti.
Sarraf ‘sanık’ken ‘tanık’ olmuştu
Savcılar davada Atilla’yı İran’ın yaptırımları ihlal ederek hayali altın ve gıda ticareti sürdürmesine yardım ederek Türk-İran uyruklu altın taciri Rıza Sarraf ve diğerleriyle işbirliği yapmakla suçlamışlardı.
Türkiye’deki 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının kilit ismi Sarraf, ABD’de görülen davada onlarca yıl hapis cezasıyla karşı karşıyayken tüm suçlamları kabul edip savcıyla anlaşarak ‘sanık’ken ‘tanık’ konumuna geçmişti.
Atilla ise hiçbir komploya katılmadığını savunmuştu.
Bankacılık sektörü davaya odaklanmış durumda
Türkiye bankacılık sektörü de bir süredir ABD’deki davaya bağlı Halkbank’a gelme olasılığı olan cezanın yarattığı belirsizliğe odaklanmış durumda.
Davanın sonucu, Halkbank davaya taraf olmasa da, ABD’nin ekonomik yaptırımlarını delen bankalara daha önce para cezası kesmiş olması, Halkbank’ın da böyle bir ceza alabileceği endişelerini yaratmıştı.
Halkbank geçen aylarda ABD’li bir hukuk firması ile anlaşarak ABD’li kurumlarla iletişime geçtiğini, ayrıca uluslararası bir inceleme firmasını bankada araştırma ve inceleme yapmak için davet ettiğini belirtmişti.
