Britanya’nın saygın gazetelerinden Guardian gazetesinde yer alan Constanze Letsch imzalı izlenim yazısında, Diyarbakır’ın Sur ilçesinin ‘harap bir hayalet şehir’i andırdığı belirtildi.
Sokağa çıkma yasağı dördüncü ayına girerken şiddetin bedelini bölge halkının ödediği belirtilen yazıda, Sur’da yaklaşık 200 kişinin mahsur kaldığının tahmin edildiği belirtildi; güvenlik güçlerinin ‘abluka’yı protesto edenlere plastik mermi, biber gazı ve tazyikli suyla saldırdığına dikkat çekildi.
‘Cumhurbaşkanı polisi suça teşvik ediyor’
“Diyarbakır’da birçok insan, Kürtlerin Suriye’deki başarılarının bedelini ödediklerini hissediyor. Türkiye, Batılı müttefiklerini YPG’yi PKK’nın kardeşi ve bir terör örgütü olduğuna iknaya çalışıyordu ancak başarabilmiş değil” diyen Letsch, İnsan Hakları Derneği gönüllüleri Dr. Zeki Parlak ve Murat Aba’nın güvenlik güçleri tarafından uygulanan işkencenin son altı ayda yükselişe geçtiğini aktardıklarını söylüyor.
Parlak Letsch’e, “Burada genel bir hukuksuzluk atmosferi var. Polis hükümetin arkasında durduğunu ve dokunulmaz olduğunu hissediyor. Cumhurbaşkanı güvenlik güçlerini ihtiyaç halinde kuralları ihlal edebileceği konusunda alenen cesaretlendiriyor. Bugüne kadar birçok sivil öldürüldü, ancak herhangi bir soruşturma açılmadı” demiş.
AB mültecilerden korktuğu için Kürtleri sattı
“Bölgede işadamları ve tüccarlar giderek daha umutsuz hale geliyor. Sur’daki birçok dükkan kapalı, yalnız birkaç restoran açık. Tarihi semtteki oteller boş veya kapalı. Bazı bölgeleri UNESCO Dünya Mirası listesine giren ilçe, şimdi harap bir hayalet şehri andırıyor” diyen Letsch, son olarak Sur’da yaşayan 35 yaşındaki Sakine’nin sözlerini aktarıyor: “AB burada ne olduğunu biliyor. Mültecilerden korktukları için biz Kürtler sattılar, bizleri terk ettiler. Umarım vicdan azabı onları yer bitirir.”