17 Aralık yolsuzluk soruşturması fezlekesinde adı geçen bakanları örgüt üyesi olmakla suçlayan ve bu nedenle kendisi de ‘görevini kötüye kullanmakla‘ suçlanan Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz, müfettişlere ‘asıl suçun fezlekeyi yazmamak olduğunu‘ söyledi.
T24’ten Arzu Yıldız’ın haberine göre, hem polis fezlekesini hem de savcı Celal Kara’ya gönderilen raporu yazan Korkmaz, İçişleri Bakanlığı müfettişleri Ercüment Özbeyli, Cemil Zafer, Refik Felek ve Nevzat Yazıcı tarafından sorgulandı.
‘Şikayet anayasal hak, adli kolluk görevlisi için görevdir’
Korkmaz’ın, “Yasama dokunulmazlığı olan bakanları neden örgüt üyesi olarak belirttiniz” sorusuna karşılık, “Hukuk ve kanuni deliller neye işaret ediyorsa hazırladığımız raporda bunlara değindik” dediği belirtildi.

Fezlekelerde, eski bakanlar ‘suç örgütü kurucusu ve üyesi’ olmakla suçlanıyor.
Korkmaz, “İddia edildiği gibi yasama dokunulmazlığı bulunan şahıslarla ilgili bir isnatta bulunmak , görevi kötüye kullanmak anlamına gelmez. Bilakis kamu görevlisinin suçu bildirmeme suçunu işlemesi anlamına gelir. Şöyle ki, haklı gerekçelere dayanan ihbar, şikâyet, dilekçe ve isnat Anayasal bir haktır. Adli kolluk görevlisi için ise bir görevdir” dedi.
Anayasayı hatırlattı
Korkmaz’ın raporunda eski bakanlardan Zafer Çağlayan ve Muammer Güler suç örgütü yöneticisi, Egemen Bağış ise örgüt üyesi olmakla suçlanıyor.
Anayasa’nın 83’üncü maddesin atıf yapan Korkmaz şu ifadeleri kullandı: “[Söz konusu maddede] yasama dokunulmazlığı bulunan kimseler durdurulamaz, yakalanamaz, sorgulanamaz, tutuklanamaz, arama yapılamaz. Bu madde ‘haklarında şikâyetçi olunamaz’ veya ‘elde edilen deliller adli makamlara intikal ettirilemez’ şeklinde bir anlam taşımaz.”
Cumhuriyet savcısının talimatlarını yerine getirdiğini vurgulayan Hüseyin Korkmaz, raporun hazırlanma ve gönderilme aşamalarında hiçbir hukuksuzluk olmadığını söyledi.