Flash TV ana haber bülteni sunucusu Mustafa Yenigün hakkında geçen temmuz ayında Karadeniz’de ‘turizmi geliştirme’ gerekçesiyle sekiz ilin yaylalarını birleştirmeyi amaçlayan ‘Yeşil Yol’ projesini eleştirdiği gerekçesiyle soruşturma açıldı.
Yenigün’ün canlı yayında kendisinin de Karadenizli olduğunu hatırlatıp babasını kanserden kaybettiğini belirten sunucuya devlete “Sen kimsin la, sen nesin?” demesi üzerine 301’inci maddede yer alan ‘Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılamak’ suçlamasıyla soruşturma açıldı.
Yenigün, hakkında soruşturma açıldığını Twitter hesabı üzerinden duyurdu:
Bugün öğrendim.TCK 301'den açılmış soruşturma.Kitabın ortasından konuşmanın,doğru bildiğini millet için söylemenin karşılığı sanırım bu yasa
— Mustafa Yenigün (@mustafayenigun) May 20, 2016
Bölgede yürütülen projeleri ve santral yapımlarını eleştiren ve bunların bölge insanına zarar verdiğini söyleyen Yenigün’ün sözleri çok konuşulmuştu.
Yenigün ana haber bülteninde şöyle konuşmuştu: “Ey sevgili devlet, biz sana sevgili diyoruz ama sen betonu, asfaltı daha fazla seviyorsun. Çünkü beton ve asfaltın gittiği her yere, hemen ardından rant da gidiyor. Sen Yayla çocuğunun önünden lüks cip geçirirsen, bir de Yayla Turizmi diye cennet köşelere otel dikersen, kusura bakma ama bizim gözümüzde koca bir hiç olursun. Karadeniz’in dalgası gibi hırçın anaları, iş makinelerinin önünde durdu. Toprak da anadır. Sana da devlet ana dedik ama senin analığın laftaymış. Sen doğanın hediye ettiği ne varsa üzerine beton dökmeye başladın. Karadeniz’in yeşili doların yeşilinden daha güzel. Çernobil’den nesli kurumuş insanların toprağına nükleer santral yapmaya kalkıyorsun. Bak sen devletsin ama bilmezsin. Karadeniz’deki mezarlıklara gir de bir gez, hayatının baharında Çernobil’i gören kim varsa 60’ını görmeden kanserden ölmüş. Biri de benim babam. O yüzden Havva ana gibi benim de sana soru sormaya hakkım var ey devlet, hem de kendi şivemle: Sen kimsin la! Sen nesin?”