Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşmasının ekonomiye olumsuz yansıdığını di̇le getiren Prof. Dr. Daron Acemoğlu, sağlıksız büyüme nedeniyle ekonomik kriz riskinin sürdüğüne dikkat çekti.
Dünyanın en önemli ekonomistleri arasında gösterilen Acemoğlu, Türkiye ekonomisinde son dönemdeki büyümenin ‘talep odaklı’ olması nedeniyle sağlıklı olmadığını belirtti.
Bizden Haberler dergisinden Özlem Kapar Bayburs’a konuşan Acemoğlu, ekonomilerdeki büyümenin verimliliğin artmasıyla mümkün olabileceğini savunurken, sağlıksız büyüme nedeniyle Türkiye ekonomisinin yavaşlama riskiyle karşı karşıya olduğunu kaydetti. Acemoğlu, Türk ekonomisindeki kriz riskinin sürdüğüne dikkat çekerek, “2018 ve 2019’da kriz riski devam ediyor” dedi.
‘Batı’yla daha sıkı ve pozitif bir ilişki gerekiyor’
Hükümetin açıkladığı büyüme rakamlarını ‘biraz iyimser’ diye değerlendiren ünlü iktisatçı, Türk ekonomisinin şu anda çok büyük yapısal problemlerinin olduğunu kaydetti: “Bunlar, son 10 senedir devam eden yapısal problemler. Ekonominin büyümesi genelde üretkenliğin büyümesiyle ilgili değil, daha çok taleple büyümesiyle ilgili. Bu yüzden risk faktörleri genelde daha yüksek oluyor. Taleple büyümenin de tabii ki uzun dönemli sürdürülen bir politika olmadığını biliyoruz. Çünkü hem enflasyon hem de daha da önemlisi kur ve kriz riski gibi faktörler söz konusu.”
Genel tabloya bakıldığında Türkiye için görünür en önemli negatif durumun, ülkenin ekonomik ve yapısal olarak Batı’dan daha da uzaklaşması olduğunu dile getiren Acemoğlu, “Türkiye’nin teknolojik olarak olsun, kurumsal olarak olsun Batı’yla daha sıkı ve pozitif bir ilişki içerisinde büyümesi, kendi uzun vadeli üretkenliği ve kurumsal sağlığı açısından çok daha yararlıdır” dedi.
‘Kurumların hepsinde zayıflama var’
Türkiye’de ekonomik büyüme yaratacak kapsayıcı kurumların olmadığını kaydeden Acemoğlu, Türkiye’nin sahip olduğu genç nüfusun avantajını kullanamadığını belirterek şöyle konuştu: “2000’lerin ilk başına bakarsak Türkiye’deki kapsayıcı kurumların geliştiğini ve yavaş yavaş kuvvetlendiğini görüyoruz ama özellikle ‘Ekonomi alanında Türkiye’de neler olabilir’ diye sorarsak kapsayıcı kurumların hangileri olabileceğine dair net yorum yapamıyoruz. Yargı, Sermaye Piyasası, TOKİ gibi kurumların süreçleri bağımsız olarak yürütmeleri ve bu şekilde iş dünyasına ve Türk vatandaşlarına en doğru şekilde hizmet vermeleri gerekir. Ama bu kurumların hepsinde bir zayıflama hissediyoruz. Eskisinden daha zayıf ve daha bağımsızlıklarını kaybetmiş bir şekilde oldukları için ekonomik yapının kapsayıcılığını üstlenemezler.
‘Genç nüfus avantajını kullanamadık’
Ünlü iktisatçı, genç nüfusun iyi kullanılamadığına da vurgu yaptı: ‘Türkiye’nin sahip olduğu genç nüfus, şu ana kadar avantaj olabilecek bir şeydi. Evet, Türkiye’nin nüfusu çok genç ve çok dinamik. Ama şu ana kadar genç nüfusu aktif kullanamadık. Yakında Türkiye de yaşlanmaya başlayacak. Genç nüfusu daha iyi kullanabilecek potansiyelimiz var. Gelecek 10 sene içerisinde bunu kullanmamız çok önemli.”
Acemoğlu uyardı: Totaliterliğe gidiliyor, ekonomik patlamadan korkuyorum
Acemoğlu ve Üçer’den ‘Trump uyarısı’: Türk ekonomisine etkileri vahim olacak
Acemoğlu’dan ekonomi uyarısı: Durum çok acil, düzeltmek için çok az vaktimiz var