14 yıldır işletilen madende bağıra bağıra gelen bu facia karşısında soru net: Açık tehlikeye karşın işçiler neden o bölgede tutuldu? O kararı verenler suçludur.
Çevreye siyanürlü solüsyon sızdıran madeni çalıştıran Kanadalı SSR Mining ve Çalık Holding’e ait Lidya Madencilik’in ortaklığında kurulan Anagold Madencilik’in yetkilileri suçludur.
Çöpler Kompleks Madeni Kapasite Artışı Projesi için 24 Aralık 2014’te “ÇED olumlu” kararı verenler suçludur.
Yöre halkı, TMMOB, çevreci örgütler ve bölgedeki yaşam savunucuları madeni kapattırmak için mücadele ederken, “Küçük menfaatlerine halel gelenler olumsuz propagandalarına devam ediyorlar” diyerek madenle “gurur duyduğunu” söyleyen dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Binali Yıldırım suçludur.
2021’de TMMOB “ÇED olumlu” kararının iptali için dava açtığı, 2022’nin haziran ayında madendeki siyanür taşıyan borunun patlayarak İliç Nehri’ne karıştığı ve maden 22 Haziran 2022’de kapatıldığı halde üç ay sonra tekrar açanlar suçludur.
Anagold firmasına “ÇED olumlu” raporunun verildiği dönemde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan AKP’nin İstanbul adayı Murat Kurum suçludur.
Sadece Fırat Nehri’nin üzerinde değil, fay hattının da üzerinde bulunan havuzlara, bilimsel gerçeklere aykırı olarak “ÇED olumlu” raporu verenler ve önce 16 Nisan 2008’de, sonra 10 Nisan 2012, 17 Mayıs 2012, 24 Aralık 2014 tarihlerinde madenin sürekli kapasitesini genişletenler suçludur.