Mustafa Kemal ve silah arkadaşları yedi düvele karşı Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı’nı verdikten sonra çok daha zorlu bir mücadele başlattı. Şunu unutmamalı:
Bağımsızlık Savaşı sadece dış düşmana karşı değil Osmanlı sarayına karşı da verilmiş bir savaştı! İktidar unutabilir ama biz unutmamalıyız!
Borca batmış, hastalıklı, dışa bağımlı bir vatan miras kalmıştı Osmanlı’dan geriye. Yüzde 80’i kırsalda yaşayan, güya tarım ülkesi olup da ekmeklik unu bile bulunmayan, erkeklerinin sadece yüzde 7’sinin, kadınlarının binde 1’inin okuma yazması olan; çoğu hasta (sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgınlarından kırılan) bu yoksul köylü, göçebe halktan bir Cumhuriyet devleti yaratma savaşı verdi Mustafa Kemal.
Yol yok, bir iki kent dışında elektrik yok, motor yok, telefon yok , sanayi yok, eğitim, okul hiç yok… Ve yokluklar arasında bağımsız, milli egemenliğini savunan, laik, çağdaş, evrensel değerleri kucaklayan, bir toplum yaratma mücadelesi veriyor. Nutuk’un her sayfasında bu devletin nasıl yokluklar, yoksulluklar, olanaksızlıklar içinde kurulduğu anlatılır. Bunu herkes öğrenmeli, bilmeli.