Düşünce ve ifade özgürlüğünün, basın özgürlüğünün ayaklar altına alındığı, düzinelerle meslektaşımızın ve aydının hukuksuz yere zindanlara tıkıldığı, hukukçuların ölüme terk edildiği bir ülkeye uyanıyoruz her sabah.
Dış politikada, dünyanın pek çok bölgesinde önüne gelene gereksizce posta koymanın, bela aramanın ve emperyalist odaklarla işbirliğinin ağır bedelleri ile karşı karşıyayız. Her gün yediğimiz yeni bir ‘hurma, gelip bizi tırmalıyor’…
Bütün bunlar karşısında özellikle ana muhalefet ne yapıyor?
‘Nasıl Olsa Gidiciler Abi’ hastalığından mustarip bir ‘günü geçiştirme’ görüntüsü içinde.