15 Temmuz’daki darbe girişimini değerlendiren eski başbakan Mesut Yılmaz, AKP’nin zamanında Fethullah Gülen Cemaati ile işbirliği yapmış ve devlette onların kayırılmasına göz yummuş olmasının siyasi bir sorumluluk getirdiğini belirtti: “Bu siyasi sorumluluğu sandıkta sorgulayacak olan da millettir.”
Hürriyet’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan Yılmaz, Fethullah Gülen’i ilk kez Turgut Özal’ın cenaze töreninde gördüğünü söyledi.
Özal’ın cenazesinin ardından da toplam beş yıl içinde Gülen ile üç kez görüştüğünü belirten Yılmaz, şöyle konuştu: “Amacım önemli bir kitleyi etkileyen ve etkisi giderek artan bir din adamını tanımaktı. Sanıyorum onun açısından da aynı şey söz konusuydu. Çünkü ben 28 Şubat’tan sonraki hükümetin başbakanıydım. Bu görüşmelerde kendisinden hiç etkilenmedim. Onun da benden etkilenmediğini zannediyorum.”
‘Ecevit, Cemaat’e olan sempatisini gizlemezdi’
O günlerde görüştüğü Gülen için “O çok mütevazı, çok saygılı, her sözünü tartarak konuşan insanın böyle bir terör örgütüne liderlik yapabileceğini o tarihlerde hiç aklımdan geçirmedim” diyen Yılmaz, eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in Cemaat’e karşı duyduğu sempatiyi saklamadığını da sözlerine ekledi: “Bu hareket mensuplarının zaman içinde devletin istihbarat birimlerine aşırı ilgi duymaları ve bu birimlerde görevlendirilen kişilerin Cemaat’e yakınlık söylentileri oldu. Bu konudaki şüphelerimi zaman zaman rahmetli Ecevit’le de paylaştım ve tartıştım. Rahmetli Ecevit, Gülen hareketine sempatisini gizlemezdi. Hatta MGK’da cemaatler meselesi gündeme geldiğinde ‘Tüm cemaatleri aynı kefeye koymamak lazım, bunların içinde Türkiye’yi yurtdışında tanıtan, Türkçeyi yaygınlaştırmak için çalışan, eğitim hizmeti sağlayanlar var’ diye konuştuğunu hatırlıyorum. Rahmetli Ecevit’in laiklik konusundaki hassasiyeti herkesin malumudur. Eminim ki bugün hayatta olsaydı ve 15 Temmuz’u yaşasaydı, o da sayın cumhurbaşkanımız gibi ‘Ben bu örgütü böyle bilmiyorum, hata yapmışım’ derdi.”
Yılmaz, AKP ile Gülen Cemaati’nin bir dönem kurduğu ortaklık içinse şunları söyledi: “Cumhuriyet tarihinin en ağır bunalımıdır şu an yaşadığımız. Büyük ve karanlık olaydır. Bütün gerçeğin ortaya çıkması biraz zaman gerektirebilir. Çok ince yürütülmesi gereken bir süreç. Beni yavaş konuşuyor diye eleştirirler ya bugün devleti yönetenlerin ağızlarından çıkan lafı dört defa düşünmeleri lazım. Ve tutarlı olmak lazım. Devamlı af dileyemezsiniz. AKP iktidarının zamanında Fetullah Gülen örgütüyle işbirliği yapmış olması, devlette onların kayırılmasına göz yummuş olması da siyasi sorumluluk gerektiren hadiselerdir. Bu siyasi sorumluluğu sandıkta sorgulayacak olan da millettir.”