Erdoğan rejiminin kötülüğü muhalefet açısından zamk görevi gördü. Sadece siyasi partiler değil toplumun çok önemli bölümü için de bu durumun tartışılacak tarafı yoktu. Önceleri sadece bu durumu anlatmak bunun propagandasını yapmak yetti. Ama seçime giden yolun boyu kısaldıkça sorunlar arttı.
Birincisi halka yaşadıklarını tekrarlamak eski etkisini göstermedi. Sorunlarına bugün çözüm isteyen ve bu konuda iktidarı sıkıştırma becerisine sahip bir muhalefet bekleyen yurttaşa yanıt verilemedi. Halka sürekli sandık işaret edilerek tribüne davet edildi.
İkincisi ve daha da önemlisi Erdoğan sonrası döneme dair elde ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ projesi dışında bir şey olmaması. Muhalefet partileri AKP dönemiyle ortaya çıkan ya da bu dönemde daha da derinleşen sorunların çözümüne dair toplumun acil talebini görmedi ya da görmek istemedi. AKP’nin bu süreç sonunda kendiliğinden çözüleceğini düşünerek kolay yolu seçti.
Gerçek sorunlarla yüzleşmeyi reddeden CHP’den Saadet’e, HDP’den İyi Parti’ye kadar muhalefetin farklı bileşenleri çok doğal olarak bildik ve ezberlenmiş eski söylemlerine döndü. Halkın gündelik hayatında bir şey ifade etmeyen tartışmalarla enerji harcamaya devam ediyorlar.