Bakın, şu anda kafamız karışmıştır; her gün kahpece vurulmuş genç bir polisin cenazesi kalkarken, Binbaşı Arslan Kulaksız ailesinin yanında vurulurken, F 16’lar bombalarken.
Ama henüz bunlar yokken, oyları, sandığı, seçim sonucunu “ihanet”le suçladı iktidar; unutmayın!
Yani öyle “terör hortlalamışken”; tamamen sandık yüzünden!
Hem de o çok putlaştırılmış sandık.
Şimdi o oyları oydan da saymıyorlar galiba.
(…)
Bütün bunlar, aklın ürünü olamaz.
Bütün bunlar, muhakemenin ürünü olamaz.
Allah için kendi elinle yolunu açtığın barış umudunu kendi ellerinle boğacak kadar şaşırmış olmak, hakikaten ancak büyük bir ihtirastan elde kalmış büyük bir telaşın eseri olabilir.
Yurtta telaş, cihanda telaş!
Yurtta savaş, cihanda savaş!
Başta evlatları için yanan, endişe eden sıvasız hanelerin boyasız anneleri, her gün soracağımız soru budur:
Bu cehennem, ne için; kimin için!
Türk veKürt anaların, iktidara ve “örgüt”e soracağı da budur!