Bugün gazetecilerin, yazarların (da) hemen içeri atılabildiği, basın kartlarının hüküm olmadan iptal edilebildiği, “farklı, azınlık” onca “öteki” TV ve radyonun baskınlarla kapatılıp çalışanları işsizliğe atılırken, mütevazı araç gerecine el konduğu bir “turbo program”a geldik!
Bir iktidar (ve devlet) en az 10 yıl kendi sorumluluğu, hatta bir dönem bilgisi ve desteği altında büyümüş “ur” varsa önce kendi beynini, bedenini mi ameliyat eder yoksa alakasız onca insan, kurum ve fikrin de dilini, dudağını, elini, kolunu mu koparır?
Ne diyordu AK Parti: Herkes özgür olmadıkça kimse özgür değildir! İşte o yüzden AKP’liler de özgür değil ve galiba esas onlar özgür olmadıkça kimse özgür olamayacak!