Eğer teknoloji o seviyelere gelebilmiş olsaydı, sahanın 50 farklı noktasına birer “iştahmetre” koymak isterdim derbi sırasında! Zira bu derbi öncesinde bilemediğimiz, ölçemediğimiz, hatta tarif edemediğimiz değişken o. Beşiktaş’ın zaten mental seviyesi sezon boyunca hep inişli çıkışlıydı. Örneğin Antalyaspor maçının ilk yarısındaki Beşiktaş futbolu küme düşebilir dersiniz ama ikinci devrede sahada bir şampiyonluk adayı performansı vardı. Kupadaki Ankaragücü karşılaşmasında da iki devredeki iştah seviyesi, siyahla beyaz kadar farklıydı. Kadıköy’de de sahada hangi Beşiktaş olacak kestirmek güç gerçekten.
Fenerbahçe’de de özellikle son bir ayda maç içi dalgalanmalar arttı. Olympiakos maçının ilk yarım saatindeki iştahlı oyunla son bölümdeki jogging temposu, iki farklı müsabaka gibiydi adeta. Ali Koç yönetiminin Süper Kupa maçı öncesi yarattığı toz bulutu, kendi futbolcularının da görüşünü kısıtladı bence. Eğer Fenerbahçe yöneticileri bu kadar çok ön plana çıkıp, bu kadar çok konuşma sevdalısı olmasalardı, futbolcularının 2024 çizgisi, 2023’ün altında kalmazdı bence. Yeni yıla Fenerbahçe, Galatasaray’ın 2 puan önünde girmişti; şimdi 4 puan gerideler. Bir ara 14’e çıkardıkları averaj farkı da şu anda 1… Belli ki Ali Koç’un 6 saatlik konuşmalarıyla kazanılmıyor puanlar. Futbolcuların emeğiyle kazanılıyor.