MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Kalp yetersizliği hastalığı, Türkiye’de Batı toplumlarına göre 10 yaş daha erken görülüyor. Ortalama yaşı 60 olan 2-2,5 milyon kalp yetersizliği hastası var.

Kalp güçlü bir kas. Ancak kalbin kasılması ya da gevşemesi bozulunca, kanı yeterince pompalayamıyor. Tüm organları kanla beslediği için sistemik sorunlar gelişiyor. 65 yaş üstünde en sık hastaneye yatış nedenleri arasında kalp yetersizliği yer alıyor.
100 kişiden üçünün kalbi yetersiz
Her 100 kişiden üçünde görülen yetersizliğinin en sık gözlenen sebebi, kalbi besleyen damarların tıkanması. Kalp damar hastalığı, kalp krizi geçiren yaklaşık her iki kişinin birinde kalp yetersizliği görülebiliyor. Diyabet ve yüksek tansiyon, kalp damarlarını tıkayarak veya krize yol açarak kalp yetersizliğine zemin hazırlıyor. Kalp yetersizliği hastalarının yüzde 50-60’ına yüksek tansiyon, yüzde 35-40’ına da diyabet eşlik ediyor. Diyabetli hastalarda ise kalp yetersizliği sebebiyle hastaneye yatış riski 1,5 kat daha fazla.
Kalp kasının genetik hastalıkları ve enfeksiyonlar da kalp yetersizliğine sebep olabiliyor. Kalp yetersizliğinin nedenleri arasında, kanser ilaçları, aşırı stres ve gebelik de var.
Dünya genelinde kalp yetersizliğiyle hastaneye başvuran her iki hastadan biri sonraki beş yıl içinde hayatını kaybediyor.
Kalp yetersizliğinin farkında mısınız?
Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) de 9-15 Mayıs Kalp Yetersizliği Farkındalık Haftası nedeniyle bu önemli kronik sağlık sorununa bir kez daha dikkati çekti.
Kalp yetersizliği hastalarında en fazla görülen şikâyet nefes darlığı. Örneğin egzersizle nefes darlığında, hasta daha önce beş kilometre yürüyünce daralırken; kalp yetersizliği başlayınca bir kilometrelik yürüyüş sıkıştırıyor. Hastalar en çok efor yaparken (merdiven çıkarken, yürürken vs.) nefes darlığı çekiyor.
Nefes darlığının arttığı, daha ileri aşamalarda ise hasta geceleri uyuyamaz hale geliyor. Sırtını dümdüz yaslayarak yatamıyor. Arkasına 3-4 yastık koymak zorunda kalabilir. Bazı hastalar ancak oturarak uyuyabiliyorlar. Bu da hastalığın ilerlediğini, akciğerlerde sıvı biriktiğini gösteriyor.
Ayrıca halsizlik, uyku hali, dinlenme isteği, çarpıntı ve bayılma olabiliyor. Ödemden ötürü hastalar haftada 2 kilodan fazla alabiliyor. Karın, sırtı ve bacaklarda şişlik, karın çevresinin giderek genişlemesi belirtiler arasında yer alıyor. Devamlı bir telaş hali, hayattan zevk alamama, hatta depresyon belirtileri de olabiliyor.
En sık belirti nefes darlığı
TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Çelik, “Hastaların bu şikayetlerini önemseyip, hekimlerine bildirmesi, kalbine baktırması gerekir. Birçok kalp yetersizliği hastası, belirtileri ciddiye almıyor ve bu nedenle tedavileri gecikiyor. Halbuki kalp yetersizliğinde erken teşhis hayati önem taşıyor” dedi.
Hastalığın seyri kötü olabiliyor. Ancak tedavi seçenekleri var. Çelik, şunları kaydetti: “Ölüm riskini azaltan, hastalığın kötü ve olumsuz seyrini yavaşlatabilen, bazen de iyi yönde değiştirebilen birçok ilaç tedavisi var. Yanı sıra, ani ölümle sonuçlanabilen ritim bozuklukları için kalp pilleri takıyoruz. Bunlar şok verip ritmi düzeltiyor veya kalbin yeniden çalışmasını sağlıyor. Ağırlaşmış ve ileri yetersizlikte kalp destek cihazları (kalp pompası, yapay kalp) ile kalp nakilleri gündeme geliyor.”
Yaşlılık belirtileri değil
TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlem Yıldırımtürk “Hastalık erken evrelerinde belirtisiz seyredebiliyor. Ancak kalp yetersizliği ilerledikçe şikayet ve belirtiler ortaya çıkabiliyor. Birçok kalp yetersizliği hastası, belirtileri ‘yaşlılık’ olarak değerlendirerek ciddiye almıyor ve bu nedenle tedavileri gecikiyor. Halbuki kalp yetersizliğinde erken teşhis hayati önem taşıyor” dedi.
40 yaşından sonra düzenli kalp kontrolleri erken tanı ve tedavi için önemli. Böylece erken ölümler de engellenebilir.
Yıldırımtürk, şu ifadeyi kullandı: “Bu kronik ve mutlaka tedavi gereken bir hastalık. Tamamen düzelmiyor. Ancak hastaların belirtilerini kontrol altında tutarak, yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyoruz. Hastaların düzenli tedavi altında kalması, kontrollerini sık yaptırması, hekimleriyle koordinasyonda kalması önemli.”
Yıldırımtürk hastalara şu önerilerde bulundu:
* İlaç tedavilerine harfiyen uygulayın. Kendinize göre azaltıp, artırmayın, saatinde alın,
* Tuz ve suda kısıtlaması önerisine uyun,
* Yürüyüş gibi basit egzersizler yapın. Hastalar kendilerini sürekli halsiz ve yorgun hisseder ancak hareketsiz kalınca kas kaybı gelişir. Yürüyüş ve egzersiz yorgunluk şikayetlerini azaltır, egzersiz kapasiteleri artırır,
* Mutlaka covid-19, grip, zatürre aşılarını olun. Çünkü enfeksiyonlar tabloyu kötüleştirir,
* Kansızlık büyük sorun. Bu nedenle beslenmenize özen gösterin,
* Ağrı kesici kullanırken dikkatli olun. Bazı ağrı kesiciler böbrekler gibi kalbe de zarar verebiliyor, ilaçların etkisini azaltıyor. Su ve tuz tutabiliyor.
Kalp krizi de 10 yıl erken
Öte yandan, ortalama kalp krizi geçirme yaşı gelişmiş ülkelere göre 10 yıl erken.
Türkiye’de kalp krizlerinin yüzde 20’si 50 yaş öncesinde geçirilirken, Avrupa’da bu oran yüzde 10’u geçmiyor. Avrupa’da ortalama kalp krizi yaşı 60-65, Türkiye’de ise 50-55 yaş arasında.