Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın ‘FETÖ’den tutuklanan damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Fotoğraf: DHA
‘FETÖ’nün iş dünyası yapılanması’ soruşturması kapsamında Türkiye işadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve üye şirketlere yönelik 86 sanığa açılan davada yargılanan Kavurmacı, ilk kez 8 Eylül 2016’da tutuklanmıştı.
Sağlık sorunları gerekçesiyle Mayıs 2017’de adli kontrol şartıyla tahliye edilen Kavurmacı, 17 Haziran 2017’de ikinci kez tutuklanmıştı.
İddianamede Kavurmacı hakkında ‘FETÖ silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan yedi buçuk yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istenmişti.
Savcı ‘tutukluluğa devam’ dedi
İstanbul 23’ünc Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi’nin karşısında bulunan binada görülen duruşmada dokuz tutuklu sanık ve 36 tutuksuz sanık hazır bulundu.
uruşmada bir tutuksuz sanığın ifadesinin alınmasının ardından, duruşma savcısından görüşü soruldu. Savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
‘Alkışlayanlar tutuksuz yargılanıyor’
Duruşmada söz verilen Kavurmacı, tutukluluğunun 746’ncı gününü yaşadığını, bu duruşmada da ‘FETÖ’yle bir alakasının olmadığını anlatacağını söyledi.
TUSKON’un 1 Mart 2014’teki 5’nci olağan genel kurulunda ‘hükümeti alenen tehdit etmek’le suçlanan başkan Rızanur Meral’in açılış konuşmasını alkışladığı iddiasının doğru olmadığını savunan Kavurmacı, “Benim gibi ön sırada oturup alkışlayanlar tutuksuz yargılanıyor. Ben alkışlamayarak protesto ediyorum ve tutuklu yargılanıyorum” dedi.
İşadamı sözlerini şöyle sürdürdü: “O konuşmanın ardından noter aracılığıyla resmi olarak istifa eden ilk ve tek kişi benim. Yargılamanın başından beri gerçekleştirdiğim savunmalara vakıfsınız. Bu savunmaların yargılamanın geri kalanında özgürlüğü kavuşmam için yeterli olması gerekiyor. Özgürlüğe kavuşamamam beni derinden yaralamaktadır. Hakkımda hala ‘Kadir Topbaş’ın FETÖ’cü damadı en önde alkışlıyordu’ şeklinde algı haberleri yapılıyor. Algılara değil gerçeklere bakmanızı istiyorum. TUSKON yönetim kurulu eski üyelerinden, tutuklu olan tek sanık benim. Günah keçisiymişim gibi hissediyorum. Her savunmamda aleyhime yöneltilen suçlamaları kanıtlamam rağmen aynı gerekçelerle tutukluluğumun devamına karar verildi. Tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum.”
‘Polisler birlikte tankları engellemeye çalıştım’
Tutuklu sanık Faruk Güllü de yurtdışında oturum izni olmasına rağmen kaçmadığını, 15 Temmuz darbe girişiminde saat 03.00’e kadar polislerle beraber tankların gidişini engellemeye çalıştığını, telefon kayıtlarında FETÖ’yle iltisaklı kişilerle görüşme kaydının olmadığını söyledi.
Sanık Güllü şunları anlattı: “Bank Asya’yla olan tüm sıkıntılarımı içeren mailleri mahkemeye sunduk. Bu banka beni batırmak için bana haciz koydu. Beni iflasın eşiğine getiren banka Bank Asya’dır. Raporlarda da Bank Asya’da para artışımın olmadığı sabittir. Benim TUSKON’la 2010 yılından sonra hiçbir ilişkim kalmamıştır. TUSKON’da gerçekleştirilen toplantıya ne katıldım, ne de imzam var. Şirket araştırmalarında teröre finansman sağlamaya yönelik hiçbir belgeye rastlanılmadığını öğrenmekteyiz. Kaçmadım ve gizlenmedim, işyerine gidip teslim oldum. Tahliyemi talep ediyorum.”
Diğer sanıklar da tahliyesini talep etti.
Tutukluluğa devam
Aranın ardından taleplere ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Ömer Faruk Kavurmacı, Faruk Güllü, Tolga Güven, Şafak Koca, Çetin Tekdemir, Ahmet Tuzlu, Mehmet Ali Göv, Suat Barış, Mehmet Zenginer ve Mustafa Zenginer’in tutukluluk halinin ayrı ayrı devamına karar verdi.
Duruşma 17 Aralık’a ertelendi.