BİLAL ÇELİK
bilalcelik@diken.com.tr
@bllcelik_
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, partisinin parlamento seçimleri için emek ve özgürlük ittifakına önerisini Diken’e anlattı.
Ergün’e göre bazı illerde TİP veya ittifakın diğer bileşeni EMEP’in amblemiyle de seçime girmek daha avantajlı olabilir.
Emek ve özgürlük ittifakı, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi’den (TÖP) oluşuyor.
Seçimlere ittifakın başını çeken HDP’nin çatısı altında gidileceği düşünülüyordu. HDP yetkililerinin de toplantılarda bunu önerdiği biliniyor.
Ama TİP, hem ittifaka hem de ‘halkın çıkarları’na daha uygun olduğunu savunduğu yeni bir öneri sundu. TİP’e göre ittifak partileri, güçlü ve daha etkili olduğu illerde kendi amblemleriyle seçime gitmeli. Bu önerinin ayrıntılarını TİP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün’e sorduk.
HDP’nin ‘ortak liste’ önerisi
HDP’nin kapatılma riskiyle karşı karşıya olduğunu ve hangi seçim kanunuyla seçime gidileceğinin henüz net olmadığını kaydeden Ergün, HDP’nin ‘ortak liste’ önerisini şöyle değerlendirdi: “Yeni seçim kanunu geçerli olacaksa, kimi yerlerde partilerin ortak listeler oluşturmasının avantajlı bir sonuç oluşturduğunu biz de tespit ediyoruz. Kimi illerde mümkün olduğunca ortak bir çalışma yapmak, farklı partilerin seçmen tabanlarını ortak listede buluşturmaya çalışmak avantaj sağlayabilir. Öte yandan bu ortak listelerin aynı partiden mi, farklı partilerden mi gösterileceğini o ildeki politik-sosyolojik duruma göre müzakere etmek gerekiyor. Dediğimiz gibi bizim açımızdan TBMM’ye kaç TİP’linin gireceğinden ziyade emek ve özgürlük ittifakının ilkelerini benimseyen, mücadeleci, iktidara kafa tutan en fazla sayıda yurttaşımızın vekil olması büyük önem taşıyor.”
TİP veya EMEP’in amblemiyle seçime gitmek
İttifaktaki partilerin politika yapış biçimlerinin farklı olduğunu vurgulayan TİP genel başkan yardımcısı, bazı kentlerde partilerinin veya EMEP’in ambleminin yer alması durumunda ittifaka daha çok oy geleceğini düşünüyor: “Örneğin birçok kentte, HDP’nin seslendiği kesimler, TİP’in ve EMEP’in seslendiği kesimler farklılık gösterebiliyor. Biz işte tam bu noktada, herkesin oyunu toparlayabilecek şekilde farklı partilerin amblemlerini ve listelerini de ortaya koyarak seçime girmek gibi bir taktik geliştirebilirsek, emek ve özgürlük ittifakının oy potansiyeli de o kadar genişler. Tüm partilerin amblemleriyle seçime girmesi, kimi illerde çok çeşitli kesimlerin ittifakın destekçisi haline gelmesini sağlar. Bunu muazzam bir olanak olarak görüyoruz.”
Ergün, TİP altında bazı bölgelerde seçime gidildiğinde ittifak için zararlı olacağının farkında olduklarını da ekledi: “TİP olarak bazı yerlerde seçime girmememiz gerektiğinin de farkındayız. Bazı yerlerde TİP’in seçime girmesi zarar verici olabilir. O zaman hiç tartışmadan zaten gereğini yaparız.”
‘Kimi kentlerde TİP ve EMEP motive edici’
“TİP’in diğer ittifak partilerinden daha çok destek alacağını düşünündüğünüz iller hangileri” sorusunu da yanıtlayan Ergün, memleketi Sinop’u örnek gösteriyor: “Kimi kesimler için örneğin pusulada HDP’nin varlığı sandığa gitmek konusunda motive edici olabilecekken, kimi kesimler için de TİP veya EMEP’in varlığı bu motivasyonu daha fazla sağlar. Ben örneğin kendi memleketim Sinop için bunu rahatlıkla söyleyebilirim. HDP sayesinde sandığa gidecek binlerce yurttaşımız olduğu gibi, ne mutlu ki bugün TİP sayesinde heyecanlanan da yine binlerce yurttaşımız var. Bu nedenle, ‘Biz daha çok alırız, siz daha çok alırsınız’ gibi bir tartışmaya hiç girmeden, bu nesnel durumu gözetecek bir yol haritası belirlemeyi daha doğru buluyoruz.”
AKP belirsizlik sever
AKP’nin belirsizliği neden tercih ettiğine de dikkat çeken TİP’li Ergün, sözlerini şöyle sonlandırdı: “AKP’nin iki amacı var. Birincisi, karşısındaki partilerin ya da ittifakların hareket kabiliyetlerini azaltmak istiyor. İkinci olarak da, karşısındaki ittifakları dağıtmak, iç ahengini bozmak istiyor. AKP bunu zaten hep yapıyor. Karşısındaki partiler birbirlerine girsin, hareket edemez hale gelsin, kendileri aradan sıyrılsınlar… Dertleri bu. Ama tek akıllının onlar olmadığını, bu ‘kurnazlığı’ alt edecek yollar bulabileceğimizi de gösterebiliriz. Bu da bizim sınavımız. AKP’ye istediği imkanı vermeden, uyumumuzu bozmadan ve dayanışmamızı artırarak, AKP’ye büyük bir hezimet yaşatabiliriz.”