MESUDE ERŞAN
@mesudersan
Hacettepe Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, günlük test pozitifliğinin ağustosun ortasından bu yana en yüksek düzeye çıkıp yüzde 8,5’a ulaştığını belirterek, “Salgın yükselmeye devam ediyor” dedi. Doçent, yeni önlemlerin de gündeme alınmasını gerektiğini dile getirdi.

Eylül ayının başından bu yana haftalık test pozitifliği yüzde 7’nin üstünde seyrediyordu. Son bir haftada haftalık test pozitifliği yüzde 7,8’den yüzde 8,1’e, ve nihayet yüzde 8,5’e ulaştı.
Resmi verilere göre Türkiye’de ilk ölümün açıklandığı tarihten bu yana salgında 81’inci hafta geride kaldı. Bu haftaların yaklaşık beşte birinde (16 hafta) haftalık ölümler 1500’ün üzerindeydi (yüzde 19,7). Çoğu da bu yıl kayda geçti.
‘Havalandırma unutuluyor’
Virüse karşı etkili ilaç olmadığı için şimdilik tek farmakolojik mücadele yönteminin aşı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yavuz, “Aşılamayla ilgili sıkıntılarımız var. Yaygın aşılamayla bir noktaya kadar geldik. Ancak Delta gibi fazlasıyla bulaştırıcı varyanta karşı daha aktif çabalara ihtiyacımız var” dedi.
Halk sağlığı önlemlerinin ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlatan Yavuz, “Bu, bireysel önlemlerden başlıyor. Maske, mesafe, havalandırma önemli. En çok unutulan şeylerden biri havalandırma. Ortamların havalandırılması, çok önemli bir bireysel önlem” diye konuştu.
Başka önlemler gündeme gelebilir
Salgın yükseldikçe bireysel önlemlerin yetmediğini söyleyen doçent, şunları söyledi: “Aşılama elimizdeki önemli bir araç ama salgın böyle yayılım noktasına geldikçe başka bazı önlemleri de masaya koymamız gerekiyor. Bireysel önlemler yetmez. Kısıtlamalar dediğimiz -ki bunu hemen kapanma olarak düşünmemek gerekir- salgının gidişatına göre belirli aşamalarda, belirli halk sağlığı önlemleri -örneğin toplumsal hareketliliği kısıtlayacak bazı önlemler- almamız gerekiyor. Bu ikisi birbirini bütünleyen stratejiler.”
Zorunluluğa rağmen test sayısı neden artmıyor?
Yavuz’un resmi rakamlara dayanarak verdiği bilgiye göre, son üç haftadır toplam test sayısı 2.5 milyon civarında sabitlendi. Okulların açıldığı 6 Eylül tarihi sonrasındaki dönemde test sayısında artış sadece yüzde 19. Üstelik bu dönem zorunlulukların ve taramaların başladığı dönem.
Zorunluluklara rağmen test sayısının sadece bu düzeyde olmasını şaşırtıcı bulan doçent, şunları kaydetti: “Birçok zorunluluk getirildi, aşı yaptırmayan ya da eksik aşılı olanlar, örneğin seyahat ederken, okullarda öğretmenler haftada iki kez PCR testi yaptırmak durumunda. Test sayılarında biraz daha kıpırdanma beklerdik. Haftalık bazda bir kıpırdanma gördük ama büyük farklar ortaya çıkmadı. Örneğin 1-7 Eylül haftasında toplam 2 milyon 81 test yapmışız, bir hafta sonra sayı 2 milyon 250 bine çıkmış. Sonraki hafta 2 milyon 400 bini bulmuş. Şu anda 2.5 milyon civarında sabitlenmiş durumda. Bu testlerin de kimlere uygulandığıyla ilgili detaylara sahip değiliz.”
Sağlık Bakanlığı veri mi gizliyor?
Yavuz, pandeminin başından bu yana Türkiye’de veri sorunu yaşandığını ifade ederek, bunun sonuçlarını şöyle anlattı: “Verilerin ayrıntılı açıklanmaması bize de epidemiyolojik bir değerlendirme yapacak ölçüde veri seti ne yazık ki sunmuyor. Hatta bu konuda kötüye gidiyoruz. Salgının başından bu yana testlerin kimlere yapıldığını bilmiyoruz. Tarama amaçlı mı yapılıyor? Ne kadarı başvuranlara, belirti gösterenlere yapılıyor? Ne kadarı temaslılara yapılıyor? Bunları bilsek daha net yorumlar yapacağız. Ama salgının ilk gününden beri bunlar açıklanmıyor. Hem test sayılarımızı artırmamız hem de test yaklaşımlarımızı değiştirmemiz gerekiyor.”
Daha yüksek düzeyde test gerekiyor
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca geçtiğimiz günlerde, eksik aşılı veya aşısız 26 milyon kişi bulunduğunu açıklamıştı.
Yavuz, bu rakamın önemli olduğunu belirterek bu kadar yüksek düzeyde aşısız bulunması nedeniyle test ve tarama sayılarının daha yüksek olmasını beklediklerini belirterek “Test sayılarımızı çok daha artırmamız gerekiyor. Özellikle testlerde bulunan pozitif vakalar, izolasyona alınıp, en azından başkalarına bulaştırılmaları engellenebilir” dedi.
‘Ölümler kanıtsandı, gündem bile olmuyor’
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, eylül ayındaki ölüm sayısı aralık ayını geçerek 7 bin 344 oldu. Bu sayıyla eylül, en çok ölüm görülen aylar sırlamasında üçüncü sıraya yerleşti. Toplam ölüm sayısı ise 64 bini geçti.
Yavuz, şu yorumu yaptı: “Ölümler kanıksandı, gündem bile olmuyor, ne yazık. Günlük vaka sayısında kritik eşik, haftalık yeni olgu görülme sıklığının yüz binde 100’ü geçmesine göre hesaplanmalı. Buna göre, Türkiye için günlük olgu sayısındaki kritik eşik 11 bin 945. Günlük olgu sayısı 24 Temmuz 2021 tarihinden itibaren kritik eşiğin üzerinde. Haftalık vaka sayısı 100 binde 241. Bu oldukça yüksek bir rakam ve toplumda yayılımın yüksek olduğunu gösteriyor.”