Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, iki yardımcısının gönderileceğine dair kendisine söz verildiğini öne süren futbolcu Arda Turan’ın bu iddiasını yalanladı.
Milli takım formasını pazarlık konusu yaptırmayacağını belirten Terim, “Bırakın ona, dünyanın en iyi futbolcularına bile pazarlık konusu yaptırmam” dedi.
‘Bu isimlerle aynı çatı altında nasıl çalışırdım’

Fotoğraf: Reuters
Milli takım uçağında Milliyet yazarı Bilal Meşe’ye saldırısının ardından Kosova maçının kadrosundan çıkarılan Arda Turan, düzenlediği basın toplantısında milli takımı bıraktığını açıklamıştı.
Meşe’ye saldırısı ve sonrasında yaşananlarla ilgili Hürriyet’ten Mehmet Arslan’a konuşan Turan, ‘prim krizi’ haberlerini medyaya sızdırmakla suçladığı Terim’in danışmanı Bülent Bayraktar ve medya sorumlusu Hande Sümertaş’ı Meşe’yle birlikte kahkaha atarken görünce dayanamadığını ve saldırıya o anda karar verdiğini anlatmıştı.
“Bu isimlerle aynı çatı altında nasıl çalışırdım” diyen Turan, Terim’den iki ismin görevine son verilmesini talep ettiğini ve kendisine bunun sözünün verildiği söylemişti.
‘Gönderme kararı benim, bırakma kararı onun’

Fotoğraf: twitter.com/MilliTakimlar
Kosova maçı öncesinde düzenlediği basın toplantısında “Uçakta hepinizin bildiği gibi kabul edilemez bir olay yaşandı. Ben de gereğini yaptım” diyen Terim, “Oyuncuyu yanıma çağırdım. Kampta kalamayacağını belirtip, eşyalarını toplamasını istedim. Bir defa bunun bilinmesi lazım. Gönderme kararı benim, açık ve net. Ha, milli takımı bırakma kararı onun. Onun kararını da, benim kararımı da değerlendirirsiniz siz artık uzun uzun” ifadelerini kullandı.
‘Vah benim memleketim vah’
Sözü, iki yardımcısının gönderilmesini isteyen Turan’ın bu konuda kendisine söz verildiğine dair açıklamasına getiren Türkiye Futbol Direktörü şunları söyledi: “Oyuncu yapmaya kalksa bile, oyuncu milli takımda oynama şerefini bir gerekçeye bağlamaya niyeti olsa bile, ben milli takım formasını, ay-yıldızlı formayı pazarlık konusu yapar mıyım! Yapmadım, yapmam, yapmayacağım da. Bırakın ona, dünyanın en iyi futbolcularına bile pazarlık konusu yaptırmam milli formayı. Bize milli görev tevdi edildiğinde, sevenlerimizle karşı karşıya gelebileceğimizi göz önünde bulundurarak, ne acılar çekmemize rağmen sesimizi çıkartmadan burada çalışacağız. Oyuncu, taşımanın şeref olduğu bir formayı giymek için bana şartlar sunacak, pazarlık yapacak. Vah benim memleketim vah. Vah benim futbolum vah. Vah benim formam vah. Oyuncuyu almadığım süreçte, çok sevdiğim, çok değer verdiğim, saygı duyduğum insanın kırılmasına sebep olduğumu hatırlayınız. Bütün araya girmeye çalışanlara rağmen doğrulardan vazgeçmemiştim. Oyuncu benle pazarlık yapacak öyle mi! O dönemi bir hatırlayın isterseniz. O günleri isterseniz bir hatırlayın. Almayan benim. Düz bir mantık yaparsanız bulursunuz. Yani şöyle mi oldu? Hocam ben gelirim ama şunlar şunlar olmazsa gelmem mi oldu? Allah aşkına, şimdi anlattım. O yüzden oyuncular dışarıdan kendilerine iletilen her yalanı ya da her haberi doğru olarak addedip ona göre hareket etmemelidirler. Bu olayların dışarıdaki gizli aktörlerini de zaman ortaya çıkaracaktır.”