İtalya’da ‘corona’ salgınının hızının kesilmemesi üzerine tüm ülkenin karantinaya alınması, tarihi ve turistik kentlerin sokaklarının, meydanlarının alışılmadık şekilde boş kalmasına yol açtı.
Virüsün ilk tespit edildiği 21 Şubat’tan bu yana 631 kişinin hayatını kaybettiği, 10 bini aşkın vakanın görüldüğü ülke âdeta sessizliğe gömüldü.
Dünya kültür mirasının pek çoğunu barındıran ülkede, kısa süre öncesine kadar turistten geçilmeyen gözde şehirlerin sokakları, meydanları tek tük turist ve bu boşluğu fırsat bilip şehirlerinin tadını çıkarmak isteyen İtalyanlara kaldı.
Ülkede bazı gazetelerin, ‘Ülke diz çöktü‘ ve ‘Meydanları boş İtalya‘ başlıklarıyla gördükleri bu durum, Los Angeles Times gazetesince, ‘Corona virüsü karantinası, İtalya’yı güzel bir hapishaneye dönüştürdü’ başlığıyla aktarıldı.
La Repubblica gazetesi de, Paolo Sorrentino’nun ‘Muhteşem Güzellik‘ filmine atıfla ‘Muhteşem Güzellik yapayalnız‘ başlığını kullanarak başkent Roma’daki durumu anlattı. Her mevsim tarihî merkezi cıvıl cıvıl Roma olağanüstü bir şekilde ıssız.
Kararnamenin öngördüğü gibi tüm kafe ve restoranlara, gün içinde müşterilerin birbirine 1 metreden fazla yaklaşmaması için uyarılar asıldı ve kepenkler saat 18.00’da kapandı.
‘Tüm Avrupa kırmızı bölge ilan edilmeli’
Hükümet, beklenmedik bir şekilde pazartesi akşamı, 60 milyon nüfuslu ülkenin tamamının artık koruma alanı olduğunu ilan etmişti. İnsanların hareketliliğini kısıtlayan bu kararnameye göre artık bir şehirden bir şehre gitmek için sağlık ya da işle ilgili bir aciliyet gerekiyor.
3 Nisan’a kadar geçerli olacak kararname, toplanma yasağı, müze, sinema, gece kulübü, spor salonu, tiyatro, tatil merkezi gibi yerlerin kapatılmasını, cenaze ve düğün gibi geniş katılımlı törenlerin iptalini içeriyor. Ayrıca restoran ve kafeler ancak 06.00 ile 18.00 saatleri arasında açık kalabiliyor. Serie A maçları dahil tüm spor müsabakalarının da durdurulduğu ülkede, zaten 15 Mart’a kadar kapatılmış okullar da en erken 3 Nisan’a kadar açılmayacak.
Üzüntülü bir ifadeyle önceki akşam tüm ülkeyi etkileyen karantinayı açıklayan İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, durumun vahametini ortaya koymak için artık zaman kalmadığını söylemiş, halktan, mecbur kalmadığı sürece evlerinde kalmalarını istemişti. Başbakan, alışkanlıkların da derhal değiştirilmesi gerektiğini eklemişti.
Aşırı sağcı ana muhalefet partisi Kuzey Birliği’nin lideri, eski başbakan yardımcısı ve eski içişleri bakanı Matteo Salvini, sadece İtalya’nın değil, tüm Avrupa’nın ‘kırmızı bölge‘ ilan edilmesi gerektiğini savundu.
Katı önlemler almazsanız bu virüs durdurulamaz’
Pantheon Tapınağı’nın yakınındaki bir yiyecek dükkânının sahibi Augusta Cesaretti, Roma’nın, İtalya’nın alışılmamış sükûnetini “Burada apokaliptik bir durum var. Hiçbir dönemde, hiçbir sağlık aciliyeti olan dönemde böyle bir durum yaşamadık. Hafife alınacak bir salgın değil bu” diye anlattı.
Cesaretti sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak katı tedbirler alıp, kesinlikle kimsenin evden çıkmamasını sağlayarak bu virüsün üstesinden gelinebilir. Herkes evde oturup kimseyle temasa geçmemeli. Ben de ilk başlarda bunun normal bir grip gibi olduğunu düşünüyordum. Ama şehirlerin bu bomboş halini, gece 3’te dahi hiçbir zaman görmediğimiz bu halini görünce normal bir grip salgını olmadığını algılıyorsunuz. Ağır bir dönem. Umarım hemen biter bu durum.”
Ayağa kalkmalarının ne kadar süreceğini bilmediklerini dile getiren Cesaretti, kararnameyle insanların birbirine 1 metreden fazla yaklaşması, sarılıp öpüşerek selam vermesinin de önüne geçilmesine ilişkin, “İtalya’da, özellikle Roma’da, tanıştığınız bir insan 5 dakika sonra sizinle sıkı fıkı dost olup 5 dakika sonra sizi Noel yemeğine bile davet eder. Bu alışkanlıkları kaybediyoruz artık. Herkesin morali bozuldu. Kimsenin bu jestleri yapmaya isteği bile kalmadı artık” dedi.
‘Birbirimize sarılamamak çok çirkin bir durum’
Dilim pizzacı Mastro Donato da, bu virüsü başlarda çok hafife aldıklarını dile getirerek, “Ancak durum gerçekten çok ciddi. Bu caddede her gün o kadar çok trafik oluyordu ki, bakın artık kimse kalmadı şehirde, herkes saklandı. Ay sonunu nasıl getireceğiz. Bu durumdan nasıl çıkacağız, bilmiyorum” diye durumu özetledi.
İnsanlara sarılıp selam verememenin çok kötü olduğunu ifade eden Donato, “Bazen unutup atılıyorum, ama insanlar hemen geri çekiliyor. Çok çirkin bir durum, ama gerçek” diyor.
Yönetmen ve oyuncu Luigi de “Nadir bir dönem ve bir bekleme hali içindeyiz, ama neyi bekliyoruz onu da bilmiyoruz. Her şey durdu ülkede” diye konuştu.
“Hayatımızı çok fazla etkiledi. Birbirimize artık garip bakıyoruz” diye sözlerine devam eden Luigi, “Birisi az bir şey öksürsün hemen herkes panik oluyor. Sarılmamak öpüşmemek gibi tavizler veriyoruz. Oysa çok özlüyorum sevdiklerimi kucaklamayı, öpmeyi” ifadelerini kullandı.
Bu arada, ülkede, virüsün hızını kesmemesi ve hükümetin çağrısı üzerine gerekmedikçe evden çıkmamaya başlayan halkın sosyal medyada başlattığı #iorestoacasa (evde kalıyorum) etiketi ilk sıralarda.