Kısa süre önce tahliye edilen HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Kürtler AKP’ye oy verdi” sözünün usülsüzlükleri örtmek için kullanıldığını belirterek, “‘Evet’ çıkmadı, çıkarıldı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kanunu çiğnedi” dedi.

Fotoğraf: DHA
Beştaş, 21 Nisan’da tahliye edilmişti.
Cumhuriyet’ten Mahmut Oral’a konuşan Beştaş, Türkiye’nin seçim ve referandum tarihindeki en büyük şaibe ile karşı karşıya kalındığını savunarak YSK’nın mühürsüz oyları geçerli saymasını ‘kanunu çiğnemek’ olarak tanımladı.
‘Hayır’ çıkacağına dair hiçbir kuşkusunun olmadığını ifade eden Beştaş, “Hala da o düşüncemde kararlıyım. ‘Evet’ çıkmadı, çıkarıldı. YSK’nin kanunu çiğneyerek, daha sandık sayımı olmadan, daha seçim devam ediyorken böyle bir kararı üstelik de duyum üzerine alması, asla ve asla demokratik bir ortamda seçim olmadığını ve sandıklara müdahalenin, daha önceden planlandığını ortaya koymaktadır” diye konuştu.
‘Hayır’ çıkan İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve İzmir gibi büyükşehirlere değinen Beştaş, doğu ve güneydoğu dahil yuttaşların “Biz sözümüzü her şeye rağmen söylüyoruz” dediklerini söyledi.
Beştaş, şöyle devam etti: “Bölünmüşlüğü ortadan kaldıracak mesafeleri kısaltacak bir dile, özgürlük anlayışına ihtiyaç var. Hemen idamın dile getirilmesi, bu beklenti ile bağdaşmıyor. Türkiye’de her iki kişiden biri farklı oy vermişken, bu bir tarafı daha kızıştıracak, diğer tarafı ise ötekileştirecek ve dışlayacak yaklaşım, en başta Türkiye’ye kazandırmaz.”
‘Binlerce usülsüzlük başvurusu var’
Beştaş, Türkiye’nin yarısından fazlasının ‘özgürlüklerden, eşitlikten, haktan ve demokratik bir sistemden yana’ oy kullandığını ifade ederek meşru görülmeyen bir sistemin uzun vadede kabul görmeyeceğini söyledi.
AKP’nin seçmenlerinin de ‘Hayır’ dediğini iddia eden Beştaş, “2019’a giderken iktidar partisinin de bu konuda çok ciddi değerlendirmeler yapacağına inanıyorum. Aslında kendi seçmenleri de onlara ‘Hayır’ dedi. ‘Kürtler AKP’ye oy verdi’ iddiası ise tamamen spekülasyon. Son bir yılda Kürt illerinde yaşanan hak ihlallerini, seçim günü yaşanan yolsuzlukları, ususlüzlükleri kapatmak için böyle bir yol deneniyor. Binlerce usulsüzlük başvurusu olmasına rağmen hiçbiri soruşturulmadı ve dikkate alınmadı” diye konuştu.
Herkesin katılabileceği, demokratik bir anayasa yapılması gerektiğini anlatan Beştaş, “Bu referandum geçmiş olsa da hani öyle ilan ettiler ya ‘Bor’un pazarı geçmiş, Atı alan Üsküdar’ı geçmiş’ ama bizce geçmedi o at. Asıl hep birlikte 2019’a giderken, toplumsal sözleşmenin ruhuna uygun olarak, ortak iradeyle, her iki yüzde 50’nin ortak iradesi ile asgari müştereklerdeki bir metinde buluşmalıyız” dedi.
HDP’li tutuklu vekillere sözü getiren Beştaş, siyasilerin cezaevlerinde bulunduğu bir ortamda siyasetin de özgürleşemeyeceğini kaydetti.
Beştaş, gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin de “Gazetecilerin içeride olması kabul edilemez” dedi.
‘Ezber bozuldu’
HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan da şunları söyledi: “Artık ezber bozuldu. İlk kez Türkiye’de HDP ya da Kürtler, Türkiye’nin diğer dinamikleri örneğin sağ seçmen, muhafazakar seçmen, milliyetçi seçmen tek cephede buluşarak, bir çalışma yürüttü. Bu Türkiye’de bir ilktir. Önyargılar kırıldı. Meral Akşener Diyarbakır’a geldi mesela, bölge insanının elini sıktı. Bu çok önemlidir.”
Aydoğan, 2019’da yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde herkese eşit mesafede olabilecek ortak aday belirlenmesi halinde, ‘Hayır’ cephesinin kazanabileceğini ileri sürdü.
‘Evet’ cephesinin oy kaybettiğine dikkati çeken Aydoğan, “Artık insanlar 10 yıl öncesi gibi gözü kapalı AKP’ye oy vermiyor ve değişmeye de hazır bir seçmen profili var. Önümüzdeki süreçte bunların hepsi değerlendirilecektir. Biz parti olarak umudumuzu kaybetmedik. Önümüzdeki iki yıl içinde farklı ittifaklar olabilir. Bu referandumda CHP ile aynı tarafta bir çalışma yürüttük. Tabanlarımız birbirlerine aşina oldu” dedi.
Aydoğan, 21 Nisan’da tahliye edilmişti.
HDP Eş Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş dahil 12 vekil halen tutuklu.