Sözcü gazetesinin iki yazarı ve üç tepe yöneticisi hakkında açılan ‘FETÖ’ davasının iddianamesinde ‘FETÖ’yü eleştirmek ve örgüte karşı çıkmanın ‘FETÖ’cü olmamak anlamına gelmeyeceği savunuldu.

Sözcü gazetesi yazarları Emin Çölaşan, Necati Doğru ve yayın yönetmeni Metin Yılmaz dahil beş kişi hakkında ‘FETÖ silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek yardım etme’ suçundan yedi buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
İddianamede Gülen’in sözlerinden yola çıkıldı
İddianamede Sözcü gazetesinin ‘FETÖ’yle zıt görüşte olduğunu ilan ettiğini ancak ‘FETÖ’yle aynı hedefe yönelmesinin ‘kuşku’ boyutunu aştığı belirtildi.
İddianamede şu ifadeler kullanıldı: “Adamlarını farklı alanlarda mevzilendiren ve örgüt elemanlarının deşifre olmaması için örgüt elebaşısı Fetullah Gülen’in ‘Bana açıkça galiz bir şekilde küfür edin/ edebilirsiniz’ yaklaşımları birlikte dikkate alındığına, şekil olarak FETÖ’ye karşı olmak, ağır şekilde eleştirmek, örgütle davalı ya da davacı olmanın hatta açıkça hakaret etmenin başlı başına FETÖ’yü desteklememek ya da esasta FETÖ’cü olmamak sonucunu doğurmayacağı…”
‘Sözcü, ‘FETÖ’yle aynı istikamette yayın yapıyor’
Gazete ile ‘FETÖ’ arasında ilişki bulunduğuna dair örnek haberlere yer verildiği belirtilen iddianameye 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ve MİT TIR’ları davası da girdi. Gazetenin haberlerle ilgili bilgileri ‘FETÖ’den aldığı öne sürüldü.
Taraf ve Cumhuriyet gazetesinin Zaman gazetesi ve Samanyolu TV gibi yayın kuruluşlarıyla sonradan ‘dirsek teması’na geçtiği kaydedilen iddianamede, Sözcü’nün de ‘FETÖ’yle aynı istikamette yayın yaptığı iddia edildi.
‘Çölaşan ve Doğru’nun yazıları ‘FETÖ’nün amacı doğrultusunda’
Çölaşan’ın 24 Aralık 2013’te yazdığı ‘Bizim başaramadığımızı Fetullahla ekibi başardı’, 29 Ekim 2015’te yazdığı ‘Şimdi cemaati savunma zamanı’, 16 Mayıs 2017’de yazdığı ‘Bir annenin dramı’ başlıklı yazıları için ‘örgütün amacı doğrultusunda ve sistematik’ değerlendirmesi yapıldı.
Doğru’nun ise 15 Temmuz 2016’da yazdığı ‘Naylon darbe’, 8 Temmuz 2016’da yazdığı ‘Ankara’dan ine girme manzaraları’ ve 28 Temmuz 2016’da yazdığı ’12 gün’ başlıkları yazıları için de benzer iddialara yer verildi.
Her iki ismin ‘örgütün amacına ulaşmak ve bu amaçla kamuoyunda algı sağlamaya yönelik söylemleri kuvvetlendirerek, kamuoyunu örgüt lehine etkileme sonucuna neden oldukları’ belirtilerek ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edildi.