İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hakkari’de anne ve oğlunun hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili olarak yaptığı konuşmada Batılı ülkeler, HDP ve CHP’yi hedef alırken “‘Allah bu PKK’nın da ona destek verenlerin de belasını versin’ diyecekler mi?” diye sordu.

Fotoğraf: DHA
Soylu, Karabük’te mesleğe yeni katılan özel harekat polislerinin yemin törenindeki konuşmasını Yüksekova’da astsubay eşi Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeği Bedirhan’ın hayatını kaybettiği PKK saldırısını gündeme getirerek mücadele konusuna ayırdı.
Batı’ya: Operasyonlarımıza laf söyleyebilir
Konuşmasının girişinde Yüksekova’da hayatını kaybeden anne ve oğlundan gözlerinden yaş geldiği görülen Soylu şunları söyledi: “Batı’da, Avrupa’da teröriste destek verenler, ülkelerinde oturma hakkı verenler, siyasi sığınma taleplerini ikiletmeyenler, 5 bin TIR silah gönderenler, profesyonel katilleriyle bunlara eğitim verenler, akıl verenler, taktik verenler, moral verenler, Amerika’dan 10 bin km öteden adamlarını gönderip Kandil’de PKK’nın katillerine eğitim verenler, dernekleri üzerinden para gönderip, Anadolu’nun birliğini bozmaya çalışanlar, ay yıldızlı bayrağa göz dikenler; bir anne ile 11 aylık bebeğine pusu kurdular. Bu cinayetin görmezden gelinip, üstü örtülür bir yanı yoktur. Artık hiçbirisi ne bizim operasyonlarımıza laf söyleyebilir, ne mahkemelerimize yargılamalarımıza laf söyleyebilir. Ne de kiminle alışveriş yapacağımıza laf söyleyebilir. Besleyip büyüttükleri budur. PKK’nın alayı dün de bebek katiliydi, bugün de bebek katiliydi.”
‘Türkiye geri dönülmez bir yola girdi’
Terörle mücadelede geri dönülmez bir yola giren Türkiye’ye Batılı ülkelerin söz geçiremediğini vurgulayan bakan, “Parmak sallıyorlar, tehdit ediyorlar. Türkiye artık eski Türkiye değildir. En büyük ortakları PKK bugün can çekişmektedir. Bugün kanlı ortaklarını kurtarmak istiyorlar” diye konuştu.
HDP ve CHP’yi hedefe koydu
Soylu iç siyasete dönük olarak da HDP ve CHP’yi hedefe oturtarak şöyle konuştu:
“Benim burada bir beklentim var. Bir şey istiyor ve bunu görmek istiyorum. Bakan olarak değil, bu ülkenin vatandaşı olarak şurada masum şekilde oturan şuradaki vatandaşlarımızdan birisi olarak bunu duymak istiyorum.
Sandığa gittiğim zaman oy pusulasında PKK’nın sözcülüğünü yapan partileri görmüştüm. O partilere oy isteyen, ‘Bir oy bize, bir oy şu partiye’ diye seçmenine akıl veren partileri (CHP’yi kastediyor) görmüştüm.
Evet Trabzon’da Eren Bülbülümüzü şehit eden, evet o azılı caninin, o alçağın hainin cenazesine giden o dört tane milletvekili (HDP’li milletvekillerini kastediyor) rahat ettiler mi etmediler mi bunu sormak istiyorum. Yazıklar olsun.
Güya adalet için Ankara’dan İstanbul’a “sırtımızı PKK’yı yasladık” diyen adamlarla kol kola yürüyenler (Kılıçdaroğlu önderliğindeki Adalet Yürüyüşü) vardı. Seçim öncesi bunları hapishanede ziyaret edenler (Muharrem İnce’nin Selahattin Demirtaş’ı ziyareti) vardı. Ben bunlardan bir şey duymak istiyorum. Bu makamlar gelir geçer. Benden önce de içişleri bakanı vardı, benden sonra da olacak.
Milletin karşısına çıkıp ‘Allah bu PKK’nın da ona destek verenlerin de belasını versin’ diyecekler mi, diyemeyecekler mi? Bunu merak ediyorum.
Kimin hangi safta olduğunu adam gibi söylesin istiyorum.”