Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, sonuçsuz kalan Kıbrıs müzakereleri için “İki tarafın da kazanacağı ortam yaratmak mümkündü. O noktaya çok yaklaşıldı. Elimizden geleni yaptık, vicdanen rahatız” dedi.
‘En iyi fırsat’

Fotoğraflar: Reuters (Arşiv)
Kıbrıs adasının birleşmesi için Türk ile Rum taraflar arasında yapılan son görüşmelerden de sonuç alınamadı ve süreç dün geç saatlerde çöktü.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Tüm delegelerin ve tarafların son derece güçlü desteği ve angajmanına rağmen… Kıbrıs görüşmelerinin anlaşmaya varılamadan sonuçlandığını üzüntüyle açıklıyorum” dedi.
Görevde olduğu iki yıldan bu yana müzakere sürecini yürüttüğünü söyleyen Akıncı, “Bu aslında 50 yıllık bir süreç. Geçen kasımdan bu yana bütün süreçlerin en büyük mimari Kıbrıs Türk tarafıdır” dedi.
‘İki kesimli federal yapı’
“Biz olmasaydık süreç buralara gelemezdi” diyen Akıncı, iki tarafın da kazanacağı bir ortamın yaratmanın mümkün olduğunu ancak sonuca ulaşılamadığını belirtti.
Akıncı şöyle devam etti: “Eşitlik, güvenlik, özgürlük içerisinde yaşanacak iki kesimli bir federal yapı için sürdürdük çalışmalarımızı. Ama bu niteliklerin olmadığı bir yapıyı da içimize sindiremez ve halkımıza bunu öneremezdik.”
‘Rum tarafı hazırdı’
Görüşmelerin sonlanması, adanın 1974’te bölünmesinden bu yana yeniden birleşmesi için en iyi fırsat olarak görülen ve iki yıldan daha uzun bir süredir devam eden sürecin de çökmesi anlamına geliyor.
Diplomatlar, Rum tarafının Türk tarafının dönüşümlü başkanlık talepleri için ödün vermeye hazır göründüğünü ancak Türkiye’nin adadan Türk askerlerinin çekilmesi konusunda Rum tarafına çok fazla bir şey önermediğini söyledi.
Kıbrıs Cumhuriyeti Sözcüsü Nicos Hristodoulides, Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahale haklarından veya askerlerinin adadaki varlığından feragat etmeyi reddettiğini aktardı.
Başbakan Binali Yıldırım ise geçmiş yıllardaki acıların tekrarlanmaması için ‘güvenlik ve garanti konusunda gevşemenin’ söz konusu olamayacağını belirterek, Türkiye’nin KKTC’de yaşayanların hukukunu korumak için uluslararası hukuktan doğan bütün haklarını sonuna kadar koruyacağını söyledi.