• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Şiiri sokağa taşıyan şair: Orhan Veli anılıyor

14/11/2022 13:33

Türk şiirinin en özgün ve yenilikçi şairlerden Orhan Veli Kanık 72 yıl önce bugün 36 yaşında aramızdan ayrıldı.

‘İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı’, ‘Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda’ ve ‘Gün olur alır başımı giderim’ şiirlerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda unutulmaz esere imza atan Orhan Veli’yi anıyoruz.


Orhan Veli

Kanık, Mızıka-yı Hümayun’da klarnetçi Mehmet Veli Bey ile Fatma Nigar Hanım’ın ilk çocuğu olarak, 13 Nisan 1914’te Beykoz’a bağlı Yalıköy’deki bir konakta doğdu.

Asıl adı Ahmet Orhan olan usta şairin ailesi, Soyadı Kanunu’nun ardından ‘Kanık’ soyadını aldı. Kanundan önce, babasının adındaki Veli’yi sahiplenen Kanık, edebiyat çevrelerinde ‘Orhan Veli’ olarak tanındı.

Şairin çocukluğu Beykoz, Beşiktaş ve Cihangir’de geçti. Adnan Veli ve Füruzan (Yolyapan) isimli iki kardeşi olan Kanık, mütareke sırasında Akaretler’de bulunan Anafartalar İlkokulu’nun ana sınıfına devam etti. Kanık, yedi yaşındayken son Halife Abdülmecid’in Yıldız Sarayı’nda düzenlediği törende sünnet edildi.

Edebiyata ilgisi Galatasaray Lisesi’nde başladı

Edebiyat sevgisinin ilk tohumlarının ekildiği Galatasaray Lisesi’nde, yatılı olarak ilkokula başladı. Henüz çocukken yazdığı ilk hikayesi, ‘Çocuk Dünyası’ dergisinde basıldı.

Mehmet Veli Bey, Cumhuriyetin ilanından sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şefliğine atanarak Ankara’ya tayini çıkınca, Orhan Veli, ilkokulu Ankara Gazi İlkokulu’nda tamamladı.

Orhan Veli, ortaokulu Ankara Erkek Lisesi’nde tamamladı. Ortaokulda, Garip akımını birlikte başlatacakları Oktay Rifat Horozcu ile arkadaş olan usta şair, birkaç yıl sonra halkevlerinde bir müsamere sırasında Melih Cevdet Anday ile tanıştı.

Lisedeyken hocaları Ahmet Hamdi Tanpınar, Rıfkı Melul Meriç, Halil Vedat Fırtınalı ve Yahya Saim Sinanoğlu’nun ilgisiyle karşılaşan Kanık, ilk yazılarını, lisedeyken çıkardığı ‘Sesimiz’ adlı okul dergisinde yayımladı. Kanık, ilk yazılarında aruz veznini kullandı.

Kanık’ın ilk şiirleri Nahit Sırrı Örik’in teşvikiyle dönemin en önemli edebiyat dergilerinden ‘Varlık’ta yayımlandı. Başarılı edebiyatçının şiirleri, İnsan, Ses, Gençlik, Küllük, İnkılapçı Gençlik dergilerinde de okuyucuyla buluştu. Şiirlerini zaman zaman ‘Mehmet Ali Sel’ takma ismiyle yayımladı.

Üniversiteyi tamamlayamadı

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümüne 1932’de giren Kanık, okulu tamamlayamadı.

Kanık, bir süre Galatasaray Lisesi’nde öğretmen yardımcısı olarak görev aldı, 1936-1942 yıllarında Ankara PTT Genel Müdürlüğü Telgraf İşleri Reisliği Milletlerarası Nizamlar Bürosu’nda çalıştı.

Sokaktaki insanın şiirini yazdı

Orhan Veli, hece ölçüsüne dayanan, kafiye ve redife özen gösteren ilk dönem şiirlerinde geçmişi özleyiş, çocukluk anıları, doğa sevgisi, umutsuzluk ve yalnızlık gibi temaları hüzünlü bir dille işledi. Eski biçimde yazdığı için bu şiirleri hiçbir kitabına almayan Kanık, yeni biçimli ilk şiiri ‘Ağaç’ı Oktay Rıfat’la yayımladı.

Usta şair, Fransız sembolistlerin etkisinden kurtuldu, vezin, kafiye ve söz sanatlarını bırakarak, serbest şiire yöneldi. Sokaktaki insanın şiirini yazdı.

Liseden arkadaşları Oktay Rifat ve Melih Cevdet ile 1941’de ‘Garip’ adlı şiir kitabını yayımlayan Kanık, Türk şiirindeki yenileşme hareketini başlattı. Garip akımı, Türk şiir tarihinde büyük bir kırılmanın ve köklü bir değişikliğin ifadesi oldu.

Kanık, kitabın ön sözünde isim belirtmeden hem Nazım Hikmet’in toplumcu şiirine hem de simgeci ve geleneksel hece şiirine karşı çıktı. Şiirin, insanın beş duyusuna değil kafasına hitap eden bir söz sanatı olduğunu savunan şair, ölçü ve kafiyenin şiiri yozlaştırdığını, bunun için şairaneliğe sırt çevrilerek yeni araçlar ve yeni yollarla çoğunluğa seslenmek gerektiğini vurguladı.

Çok aşık oldum, hiç evlenmedim

Gelibolu’da vatani görevini yapan şair, hayatının 25 yılını, ‘1914’te doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum. 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak sardım. 13’te Oktay Rifat’ı, 16’da Melih Cevdet’i tanıdım. 17 yaşında bara gittim. 18’de rakıya başladım. 19’dan sonra avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim. 25’te başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok aşık oldum. Hiç evlenmedim, şimdi askerim’ sözleriyle özetlemişti.

1 Ocak 1949’dan itibaren 15 günde bir yayımlanan iki sayfalık ‘Yaprak’ dergisini çıkarmaya başlayan usta kalem, 27 sayı çıkan dergiyi maddi sıkıntılar nedeniyle devam ettiremeyince Ankara’dan İstanbul’a döndü.

Açlık grevindeki Nazım Hikmet’e destek

Nazım Hikmet için ‘Görmüyor musun, Her yanda hürriyet; /Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol; /Git gidebildiğin yere…’ dizelerini yazan Kanık, diğer yazarlarla 1950’de cezaevinde açlık grevi yapan Nazım Hikmet’e destek oldu.

Orhan Veli Kanık, “İstanbul’da, Boğaziçi’nde/Bir fakir Orhan Veli’yim/Veli’nin oğluyum/Tarifsiz kederler içindeyim” dizeleri nedeniyle babasını üzerken, şiirlerini de babası besteledi.

‘Ölüme Yakın’ başlıklı şiirinde, ‘Ölünce kirlerimizden temizlenir / Ölünce biz de iyi adam oluruz / Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış / Hepsini unuturuz’ dizelerini kaleme alan şair, Kasım 1950’de Ankara’da, belediyenin kablo döşetmek için açtırdığı çukura düşerek başından yaralandı.

İstanbul’a döndükten sonra bir arkadaşının evinde otururken birden fenalaşan şair, beyin kanamasından kaldırıldığı hastanede 14 Kasım 1950’de hayatını kaybetti. Cenazesi, Rumelihisarı Aşiyan Mezarlığı’nda, tasarımını Abidin Dino’nun yaptığı mezarda toprağa verildi.

Kategori:Sanat, Vitrin-mobil

SON HABERLER

İşletmeler fiyatlarını artık bakanlıkla paylaşacak: Tüketiciler de görebilecek

Lokanta, restoran, kafe, pastane ve benzeri işletmelere fiyat listelerini Ticaret Bakanlığı’na gönderme zorunluluğu getirildi.

Çocuk göğüs hastalıkları uzmanları: E-sigara çocukların akciğerlerini söndürüyor

Çocuk göğüs hastalıkları uzmanları pankartla çocukların akciğer sağlığını tehdit eden e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerine ‘Hayır’ dedi.

Tahliyesiyle gündem olmuştu: Uyuşturucu baronu 'Don Vito' Türkiye'ye getirildi

‘Don Vito’ lakaplı uyuşturucu baronu Abdullah Alp Üstün’le, suç örgütü üyesi Hasan Lala Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) yakalanıp Türkiye’ye getirildi.

Trump'tan Çin'e ek yüzde 100 gümrük vergisi

ABD Başkanı Donald Trump, 1 Kasım itibarıyla ABD’nin Çin’den ek yüzde 100 gümrük vergisi alacağını duyurdu.

Sağanak yağış bekleniyor: Meteoroloji'den altı il için sarı kodlu uyarı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), altı ili sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış beklentisiyle sarı kodla uyardı.

2022 Dünya Kupası fikstürü: Grup maçları Katar-Ekvador karşılaşmasıyla başlıyor
'Altılı masa' sekizinci defa toplandı

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 902 gündür hapiste

YAZARLAR

'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder!

Murat Sevinç

Sınıf arkadaşım Furkan Karabay için

Ece Deniz

Bir illüzyon: Çalışırsan başarırsın

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

'İnsan Avı: Usame Bin Ladin': Belgesel mi istihbarat operası mı?

Ayhan Tinin

Edebiyat Müzesi… Şiir Kütüphanesi… Nâzım'ın bavulu küçük İskender'de mi?

C. Hakkı Zariç

Türkiye'nin yeni dili

Mustafa Alp Dağıstanlı

Sürtünmesiz dünya

Göksun Yazıcı

GÜNÜN 11’İ

Devrim Demirel: Türkiye'nin tarihi operasyonu, atletizm tarihini değiştirebilir

Onur Çanakçı: Para bankadayken 'Kazandım' hissetsek bile alım gücü düşüyorsa gerçek kayıp yaşıyoruz

İskender Aruoba: Özel'in artık 'haklı' kritiklerini azaltıp 'ona oy vermeyen halkımıza' CHP gelirse nelerin değişeceğini anlatması gerek

Oktay Ekşi: CHP'de durup dururken 'merkez partisi olma' merakı şimdi nereden çıktı?

Sultan Özer: 10 Ekim'in onuncu yılı; destek bekliyor Cihan ve ailesi

Selin Nakıpoğlu: Yeni modelle eğitim süresi değil, çocukların geleceği kısalıyor

Yıldıray Oğur: Birden bire Suriye haritasında Hatay'ı keşfettiler; üstelik de bir logoda…

Ahmet Gürsoy: Türkiye'de eğitim düzeni toplumsal, ekonomik ve bilimsel gerçeğe uygun değil

Damla Doğan Tuncel: Maalesef sandık artık 'milli irade' değil, 'milli mizah' konusu

Recep Genel: Yeni normalimiz belirsizlik olduğu için Türkler para piyasalarının en iyi aktörleri oldu

Ümit İnatçı: Yaşlılık bir 'azalma' değil, başka tür bir zenginliktir

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×