Önce yoksulluk… İlk üçteyiz. Uzmanların bir ölçütü var: Gini katsayısı. “Sıfır” gelir dağılımında tam eşitlik anlamına geliyor; uzaklaşınca gelir dağılımı bozuluyor; sıfıra yaklaşınca azalıyor. Türkiye’nin katsayısı 80.4. Türkiye’den daha kötü Letonya ve İsveç var. Avrupa’nın gelir dağılımı en iyi üç ülkesi ise Slovakya, Belçika, Malta. Bu birinci perişanlık.
En zenginlerin serveti… Yine Türkiye tepelerde. Türkiye’de en zengin yüzde 1’lik nüfus ülke servetinin yüzde 39.5’ini elinde bulunduruyor. Türkiye’yi 37.8’le Çekya, yüzde 35.8’le İsveç izliyor. Avrupa’nın en iyi üç ülkesi yüzde 13.5 ile Belçika, yüzde 19 ile Portekiz, yüzde 20.6 İngiltere.
En zengin yüzde 5 ve yüzde 10’luk nüfusun kontrolündeki servetin büyüklüğü sıralamasında ise ikinciyiz. Yüzde 5’lik zengin kitle servetin yüzde 59.2’sini, yüzde 10’luk en zengin kitle servetin yüzde 69.8’ini kontrol ediyor. Yani çoğunluğa bir şey kalmamış.
Geldik başlıktaki soruya. Kimin 10 bin dolar parası var? Verilere baktığınızda ürküyorsunuz: Türkiye’deki yetişkinlerin yüzde 70.6’sının serveti 10 bin doların altında. Yani Türkiye’yi Güney Kıbrıs Rum kesimi, Yunanistan, Karadağ, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerle kıyaslayınca insanlarımızın cebinde para yok beyler, yok…