AKP iktidara geldikten sonra, yani yaklaşık 20 yıl önce, çocuklara yönelik büyük bir kampanya başlatıldı. Bu kampanyanın önemli bir kolu, okullara yönelik büyük saldırı ve bu saldırının önemli bir kolu olacak olan “okul polisi” uygulamasıydı. Bir diğer deyişle, çocukları ideolojik kuşatmaya almak isteyen iktidar okullara polisin sokulmasını istiyordu. Bu amaçla önce toplumda okullarda bir güvenlik sorunu olduğu kanısının uyanması için kapsamlı bir halkla ilişkiler çalışması yürütüldü. Bu çalışmada en önemli rolü, belki de “haber programı” diye adlandırılan ama aynı görüntülerin defalarca yeniden gösterildiği kötü televizyon kanalları oynadı. Gülen imparatorluğu yayın organları, toplumu polisin çok ama çok gerekli olduğuna inandırmak için büyük çaba gösterirken sürekli olarak çocukların ve okulların tehlikede olduğunu işlediler.
(…)
Özetle, okula polis sokulmasının ne okullara ne de çocuklara bir yararı var. Tam tersine, büyük zararı var. Okullara polis sokulması, okulların özgür alanlar olmaktan çıkarılması ve çocukların iktidar tarafından kuşatılması için yapılıyor. Tıpkı polis devleti gibi, okul polisi de demokratik bir toplumu yok etmek içindir ve kabul edilemez.