Verilerden yola çıkarsak varacağımız mantıki sonuç şu olacaktır: Anayasa değişikliğini yargıyı ele geçirebilmek için kendisi açısından hayati bir hedef olarak gören ve o noktada AK Parti iktidarı ile tam bir fikir birliği içinde hareket eden Fetullahçı organizasyon, bütün bir 2010 yazına yayılacak olan referandum tartışmasında kendisine en önemli engellerden biri olarak -belki de en önemlisi- Deniz Baykal’ı görmüştür.
FETÖ/PDY, bu çerçevede kaset operasyonunu düzenleyip Baykal’ı saf dışı bırakarak ve CHP’yi bir karışıklığın içine iterek anayasa değişikliğine kuvvetli bir muhalefetin yapılmasını önlemek istemiştir.