İktidar partisi çevrelerinden gelen ve tedirginlikle karışık saşkınlıklarını açık eden ilk tepkiler, muhalefetin Prof. İhsanoğlu tercihini yabana atmamamız gerektiğini bize gösteriyor. Acaba Prof. İhsanoğlu’nun adaylığı siyasi iktidarı neden tedirgin etmiş olabilir?
Bana göre ilk andan itibaren tanık olduğumuz tedirginliğin ana nedeni, İhsanoğlu’nun milliyetçi-muhafazakâr sağcı camiadaki itibarından ziyade onun uluslararası alandaki ilişkileri. İhsanoğlu sayesinde CHP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminden galip çıkması hiç de kolay değil. Bununla birlikte, sadece Batı değil, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri nezdinde de belli bir prestiji olan İhsanoğlu’nun adaylığı CHP’nin bu “dışa açılma” stratejisinde bir sıçramaya işaret ediyor. Eğer CHP bu stratejide ısrar ederse AKP’yi tedirgin etmeyi sürdürecektir.
Tabii bu stratejinin CHP’de iç kavgalara, hatta kopmalara yol açma ihtimali de hayli yüksek fakat anlaşılan Kılıçdaroğlu bir kâr/zarar hesabı yapıp İhsanoğlu’nda karar kılmış. Bakalım hesapları tutacak mı?