• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Dosya haber | Prof. Dr. Has: Ebelerin doğurttuğu ülkelerde sezaryen oranı düşük

08/10/2024 10:11

MESUDE DEMİR

@mesudedemirr

Sağlık Bakanlığı’nın sezaryen oranlarını düşürmek için hayata geçirdiği ‘Normal Doğum Eylem Planı’nın sorunu çözmeye yetip yetmeyeceğini tartışmaya devam ediyoruz.

Fotoğraf: AA

İlk bölümde tabloyu sayılarla ortaya koyduk. İkinci bölümdeyse Türkiye’yi şampiyon yapan yüzde 60,1’lik sezaryen oranının nedenlerini tartışmaya başladık.


Sezaryen oranlarını düşürmek için daha önce de bir takım denemeler yapıldı. Bu önlemlerin çoğunluğu hekimlere yönelikti. Vajinal doğuma (normal doğum) daha fazla ödeme yapmak, sezaryen oranları yüksek hekimleri sağlık il müdürlüklerine çağırmak gibi. Ancak bunlar ve başka palyatif önlemler artışı tersine çevirmeye hiçbir zaman yetmedi.

Toplumsal yaşam da değişti

Maternal Fetal Tıp-Perinatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Has, başka ülkelerde de sezaryen eğiliminde artış olduğunu söyledi ve ekledi: “Hatta oranlarını düşürmeyi başarabilen ülke de neredeyse yok. Değişen toplumsal yaşam bunun sebeplerinden biri.”

Artık aileler daha geç yaşta çocuk sahibi oluyor. Bir-iki çocukla yetiniyor. Doğum belirsizliklerle dolu bir süreç olduğu için de tehlikeye atmak istemiyor. Diğer yandan kadınların kendi vücuduyla ilgili tasarrufu, çoğu ülke tarafından normal karşılanıyor.

Sezaryenin daha masraflı olmasının etkisi var mı?

İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı da olan Has, sezaryendeki artışı normal karşılamayanlarınsa sigorta şirketleri (özel ya da kamunun) olduğunu söyledi: 

“Çünkü sezaryen bir ameliyat. Daha masraflı. Anne hastanede vajinal doğuma göre daha uzun da yatıyor. Dolayısıyla sistemler genellikle çok parasal gerekçelerle sezaryeni baskılamaya çalışıyor.

ABD’de bir dönem sigorta şirketleri daha önce sezaryenle doğum yapan gebelere, belli oranlarda vajinal doğum (normal doğum) yaptırmayan hastanelere ödeme yapmayı reddettiler. Sonra ülkede anne ölüm oranları yüz binde 10’lardan yüz binde 13’lere çıktı. Sezaryen oranları yüzde 23’den yüzde 21’lere düştü. Derken baskılar işe yaramadı, oran yeniden yükseldi.”

‘Bu kampanya ters teper’

Has’a görebakanlığının eylem planı da beklenen etkiyi yapmaktan uzak. Bakanlığın siyasi şovlarla, kamu spotlarıyla yola çıktığını, ancak işin mutfağındakileri seyirci durumuna düşürdüğünü söyledi. Planın başarısızlığa mahkum olduğunu belirten Has, şunları anlattı: “Hasta ve hastayla birebir sorumluluğu paylaşan hekim odaklı çalışmak lazım. Sorunu yaşayanlar, gebeler ve hekimler bu işi çözecektir. Hekimi böyle zorlayarak, baskı altına almaya çalışarak, medikolegal (malpraktis davaları) hiçbir çözüm getirmeden hatta tam tersi kliplerle (kamu spotu) hastalarla hekimleri daha fazla çatışacak duruma sokmak ters tepecektir. Sağlık Bakanlığı şu anda hekimleri kaybetti. Hiçbir kadın doğum hekimi, şov haline getirdiği bu kampanyasına gönülden destek vermeyecektir. Sezaryenle doğum yapmak, çocuğuna karşı suç işlemek gibi bir hava yaratmak da çok yanlış.”

Mevcut sağlık sistemi ve politikaları Türkiye’deki ebelik müessesesini neredeyse yok etti. Hollanda, İsveç gibi Kuzey Avrupa ülkelerinde, Birleşik Krallık’ta çok başarılı bir ebelik sistemi olduğunu belirten Has, şöyle devam etti: “Ebeler çok iyi eğitimli ve başarılılar. Bunlar sezaryen oranlarının en makul olduğu ülkeler. Gebeler hastanelerde en uygun koşullarda bakım alır, en konforlu koşullarda doğum sancısını çekerler. İhtiyaç duyduklarında tıbbi hizmete hemen ulaşırlar. Doğum sayıları bize göre az olduğu için bunları başarmak zor değil.”

Hastaneler dava açılan hekimi yalnız bırakılıyor

Sezaryenle doğumların en yüksek oranda yapıldığı hastaneler özeller. Özel hastanelerde sezaryen oranları 2020’de yüzde 74.1, 2021’de yüzde 75.1, 2022’de yüzde 78.1’e ulaştı.

Özel hastanelerin tek amaçları var, yıl sonu bilançolarını yüksek tutmak. Haliyle hekiminin 8-10 saat hasta başında kalmasını istemiyorlar. Birkaç dakikada sezaryen yaptırıp, polikliniğe dönmesini, başka ameliyatlar da yapmasını tercih ediyorlar.

Özel hastaneler hekimlerin medikolegal sorun yaşaması halinde onları yalnız bırakıyor. Hekimler ailelere milyonlarca liraya varan tazminatlar ödemek zorunda kalabiliyor. Hastanelerin sorumluluğu hekimlere atmasını eleştiren Has şunları anlattı: “Hekim de genellikle doğumla ilgili süreçlerde ‘neden daha önce sezaryen yapmadın, niye bu kadar geciktin’ suçlamasıyla karşılaşıyor. Diğer yandan mükemmel takibi olduğunu düşünen, bütün testleri yaptırmış, vitaminleri yutmuş bir gebe için, ne gün doğuracağını bilmemek, örneğin İstanbul gibi bir şehirde trafikte sancı çekerek hastaneye gitmek mantıklı görünmüyor. Bu organizasyon sıkıntısı insanları tedirgin ediyor. Hekimle uzlaşıyor, diyor ki ‘cumartesi günü yapalım’ annesini babasını memleketten çağırıyor, şekerlerini hazırlıyor, doğum törene dönüyor.”

Sezaryenin komplikasyonları azaldı

Kuşkusuz özendirilmesi gereken vajinal yoldan doğum. Ancak sezaryenle bebek dünyaya getiren kadınların da kendilerini çok kötü hissettirilmesi, hissetmesi büyük haksızlık.

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Cem Baykal, vajinal yoldan doğumun öneminin anlatılması gerektiğini vurguladı ve ekledi: “Öğrenciyken bize ‘sezaryen bir cerrahi işlemdir, komplikasyon oranları normal doğuma göre daha risklidir’ öğretilirdi. Ama yıllar geçip de sezaryenin cerrahi komplikasyon oranları azalınca, artık ilk söylenmesi gereken bu değil, vajinal doğumun fizyolojik olduğu. ‘Normal doğumda anne-bebek bağı daha güçlüdür’ tezi de eski bilgi. Sezaryen sırasında da bebeği annenin göğsüne veriyoruz, öpüyor, kokluyor, ten teması kuruyor. Anne odaya çıktığında bebek de yanına getiriliyor. Zorunlu kalındığında sezaryen vicdan azabı duyulmaması gereken bir şey.”

Toplum ebelere inanmalı

Baykal, bakanlığın önce iyi eğitim almış ve daha önemlisi teorik eğitimi pratikle pekiştirilmiş yeterli sayıda ve yaygınlıkta ebe mezun etmesi gerektiğini söyledi. Baykal ayrıca toplumun ebelerin doğum yaptırabileceğine ikna olması gerektiğini söyledi: “Apartman dairesindeki okullarda yetiştirip, 5-10 doğum görerek ebe olunmaz. Devlette de özelde de bu ebelerin vajinal doğum takip edeceği, yaptıracağı (yasal altyapısı ve fiziki olanakları olan) sistem kurulmalı. Ebeler maketten doğum görmüş, yasal bir sorumluluğu olmayan, sadece doktorun ekibinde çalışan birisi olmaktan çıkarılmalı. Hastanelerde yatak ve kadın doğum uzmanı başına bulunması gereken, yaptırdığı doğum sayısı eğitim karneleriyle kanıtlanmış ebe hanımları vermeli bize. Diğer yandan, insanlar ‘vajinal doğum yaparken bir kadın doğum uzmanı başınızda beklemek zorunda değildir, o danışılan ve sorun olursa devreye girecek kişidir’ fikrine ikna edilmeli. Bu haliyle, hastayı ebeye bırakırsanız hastaneye hasta gelmez.”

DEVAM EDECEK…

Dosya Haber | Sezaryendeki patlamaya özelleşen sistem zemin hazırladı

Dosya Haber | ‘Normal Doğum Eylem Planı’ sezaryeni yener mi?

Kategori:Diken özel, Sağlık, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Sağanak bekleniyor: Meteoroloji'den sekiz il için sarı kodlu uyarı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) sağanak ve gök gürültülü sağanak beklentisiyle sekiz ili sarı ve turuncu kodla uyardı.

Hadise: Tertemiz olduğumu bildiğim için bugünkü operasyon zoruma gitti

Şarkıcı Hadise Açıkgöz, bu sabah İstanbul Başsavcılığı’nın uyuşturucu soruşturması kapsamındaki operasyonda alınmasıyla ilgili “Bu konuda tertemiz olduğumu bildiğim için bugün zoruma gitti. Ağırıma gitti” dedi.

Suç örgütü lideri Necati Arabacı tutuklandı

İzmir’de gözaltına alınan organize suç örgütü elebaşı Coşkun Necati Arabacı tutuklandı.

Marmaray: Valiz ücreti yok

Metro İstanbul’un birden fazla valize ücret alınacağını açıklamasının ardından Devlet Demiryolları (TCDD) tarafından işletilen Marmaray’dan açıklama geldi: “Valiz ücreti ödemek yok!”

Espresso Lab CHP'nin boykot listesinden çıkarıldı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kahve zinciri Espresso Lab’in partisinin kurumsal boykot listesinden çıkarıldığını duyurdu.

Kadın cinayetlerini 'İslami hassasiyet'e bağlayan Ebubekir Sofuoğlu'na soruşturma
Borsa güne nasıl başladı? – 8 Ekim 2024

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 899 gündür hapiste

YAZARLAR

Sınıf arkadaşım Furkan Karabay için

Ece Deniz

Bir illüzyon: Çalışırsan başarırsın

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

'İnsan Avı: Usame Bin Ladin': Belgesel mi istihbarat operası mı?

Ayhan Tinin

Edebiyat Müzesi… Şiir Kütüphanesi… Nâzım'ın bavulu küçük İskender'de mi?

C. Hakkı Zariç

Türkiye'nin yeni dili

Mustafa Alp Dağıstanlı

Sürtünmesiz dünya

Göksun Yazıcı

'Av'ını kaybetse de muhabbeti bâki tutanların mekânı 

Behzat Şahin

GÜNÜN 11’İ

Sefer Levent: 'Oğluna Boğaz'da düğün yapan firma sahibi iki ay sonra konkordato ilan etti'

Özge Güneş: TOKİ'nin yeni Kiralık Konut Projesi

Çiğdem Toker: Özel Bahçeli'ye ilk kez bu kadar açıktan bir üslupla sert çıktı

Elif Çakır: Suikast, Serdar Öktem için de devlet için de sürpriz, beklenmedik bir durum değilmiş

Fatmagül Berktay: Türkiye'de artık mahkumun eylemiyle cezası arasında kavramsal bağ kalmamış durumda

Kansu Yıldırım: Bir F-35 savaş uçağı 410 kilogramın üzerinde nadir toprak elementi içerir

Nuray Babacan: TBMM kararıyla da olsa seçimin öne seçilmesi engellenecek mi?

Yılmaz Özdil: Büyükşehirlerde kullanmak üzere köylerden bile 14 yaşında 15 yaşında tetikçi/torbacı topluyorlar

Fatih Yaşlı: CHP'nin tasfiyesi ya da zayıflatılması MHP'nin tarihsel hedefi

Atılım Murat: Altın fiyatındaki sert yükseliş hareketlerinde, madencilik hisseleri genelde geride kalır

Ataol Behramoğlu: Grup Yorum 2025 yılında kırk yaşına basmış oluyor…

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×