“Bu maça gitmek için canımı veririm abla” diyen İbrahim belki çalıştığı otelde izliyordur. Yanlış anlaşılmasın, kendisi deli Fenerli, bu maç için Amedsporlu ama.
İçeri girebilmiş az sayıdaki belediye çalışanı taraftarın takımla alakasını ise şu sahne özetleyebilir. 9 numaralı Şehmus bizim tribüne yakın bir yerde bacağından sakatlanmış. Biri bağırıyor önümde: “Kalk, akşam ciğercideyiz, senin bacağına kurban olayım.”
O kadar garip bir maç ki, futbol zevki verecek şahane goller geliyor. Ama aynı esnada karşı tribünün arkasından yükselen dumanları görüyorum, Cizre’de yaşananlar protesto ediliyor her yerde. Takımın sahaya çıkar çıkmaz otuz saniye hareketsiz durması gibi, hayat donmuş Diyarbakır’ın çok yerinde, kepenkler kapalı.
Maç iki kale arasında oynanıyor ama arada kapıdaki taraftarlara polisin attığı gaz fişekleri yükseliyor gökyüzünde döne döne, zaten gece gündüz eksilmeyen savaş uçaklarının insanın göğüs kafesinden geçen sesleri ekleniyor.
Neymiş skor 3-3’müş. Asıl galibi herkes biliyor.