CHP Sözcüsü Faik Öztrak, YSK’nın daha önceki seçimlerde tutanakta itiraz şerhi yoksa yapılan itirazları kabul etmediğini belirterek “Bu, YSK’nın kendi kararı. Bugüne kadar seçimlerde bu karar uygulandı. Şimdi ne oldu da değişiklik yapılıyor?” dedi.
31 Mart yerel seçimleri sonrası yapılan itirazlar ve oy sayımlarıyla ilgili açıklamalar yapan Öztrak güncel oy farkının resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul büyükşehir belediye başkanlığını kazanan Ekrem İmamoğlu lehine 17 bin 919 olduğunu açıkladı.
‘YSK’ya itirazın tabii ki bir hak olduğunu’ belirten Öztrak, şunları söyledi: “YSK’ya itiraz elbette haktır. Biz de millet iradesinin eksiksiz tecelli etmesi konusunda oldukça hassasız. Ama hukuki dayanağı olmayan itirazlar, seçimi şirazesinden çıkarır. Oyların nasıl sayıldığı bellidir. ‘Bu kadar adamın gözü önünde bir sandık kurulunda iktidar aleyhine usulsüzlük var’ dediğiniz zaman size herkes güler, mantık dışıdır. Bu nasıl olmuştur? Bu kadar insanın gözü önünde, bu insanlar ya görev başına gitmemiştir ya da görev başında uyumuştur. Benim AK Parti’ye tavsiyem, milletin oyuyla uğraşacağına bunların görevine son vermesidir. Sandık başında gözlemcilerin itiraz etmemesine rağmen, iktidar seçimi kaybettiği sandıkların yeniden sayılmasını istemiştir. 2014 yılında Mansur Yavaş için verilen karar bellidir. Seçim tutanaklarında itiraz şerhi düşülmemişse itirazlar kabul edilmez. Bu YSK’nın kendi kararı. Bugüne kadar seçimlerde bu karar uygulandı. Şimdi ne oldu da değişiklik yapılıyor? Neden 2014 yılındaki karar şimdi değiştirildi?”
‘Adalet ve içişleri bakanlarının elinin çuvalda ne işi var?’
Öztrak konuşmasına şöyle devam etti: “İktidarın itirazları da YSK’nın kararları da iyi niyetli değildi. Sandık kurulu üyeleri hakkında savcıların karar vermesi ve polisleri göndermesi kabul edilemez bir durumdur. Seçimlerin güvenliği için 24 Haziran’da tek kişi yönetimine geçmeden önce bakanlar istifa ederdi. Şimdi böyle bir süreç yaşanmıyor. Atanmış ama partili olan adalet bakanının, içişlerini bakanının elleri oy çuvalının içinde ne işi var? Bu nasıl bir seçim sürecidir? Önce AA sandık sonuçlarını karartmış, ardından sayın Yıldırım kaybettiği seçimi ‘Kazandım’ diye ilan etmeye kalkmıştır.
‘Kazandığımız seçimi masada kaybetmeyeceğiz’
Yetmemiş, İstanbul’a boy boy afişler astırılmıştır. Algı operasyonu sürdürülmüştür. Sonuçları yaptıkları açıklamalarla itibarsızlaştırmışlardır. Türkiye benzer bir senaryoyu 7 Haziran’da yaşamıştır. Çeşitli kumpaslarla seçimler kasımda tekrarlatılmıştır. Bizler seçilmiş başkanlarımızla milletimizin oylarına sahip çıkmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Sivil darbe sürecinin sandığa ulaşmasına müsaade etmeyeceğiz. Oy namustur. Kazandığımız seçimi masada kaybetmeyeceğiz.
‘Oyların yüzde 49’unda yeniden sayım bitti, fark kapanmayacak’
İstanbul’da sayım yapılan 31 bin 186 sandığın 15 bin 209’unda, yani kabaca yüzde 49’unda yeniden sayım işlemi bitmiştir. Yıldırım, 4 milyon 153 bin 582, İmamoğlu’nun oyu 4 milyon 171 bin 501’dir. Oy farkı İmamoğlu lehine 17 bin 919’dur. Sisteme göre farkın kapanmayacağı ortada… Normal koşullarla bu fark kapanamaz. Biz oyların yeniden sayılmasından korkmuyoruz.”