Bazı zehirli ittifaklar vardır. Kargayı beslersiniz ve gözünüzü oyar. Peki, bir karga neden beslenir? İşinize yaradığı için. Mesela aklını Sovyetler Birliği’ni yıkmakla bozmuş olan ABD, Afganistan’da mücahitlere her türlü desteği verdi. Ardından Usame bin Ladin dahil olmak üzere diğer cihatçılar da, Afganistan’da ABD’nin desteğiyle kendilerine başka şartlarda bulamayacakları bir alan buldu. Beslenen karga sonunda ABD’yi hedef aldı.
Sovyetler Birliği yıkıldı yıkılmasına. Ancak bugün onu yıkmak için kurulan zehirli ittifak sayesinde kuvvetlenen yapılanma hiç olmadığı kadar kuvvetli. ABD, 11 Eylül’den sonra Afganistan’da zamanında desteklediklerine karşı harekâta girişince, ‘teröre karşı savaş’ açınca ne oldu?
Bu sebeple ABD’nin Gülen cemaatine ve ‘Milli Görüş gömleğini’ çıkarmış AKP hareketine destek vermesi de gayet anlaşılır ve beklendik bir hamleydi. Aynı şekilde cemaat ve AKP’nin de buna uygun bir ittifak kurması da. Ancak işte bazı ittifaklar zehirlidir.
Laik yargı ve askeriyeye karşı kurulan bu ittifak sonucunda laik unsurlar kısmen yıkıldı. İşlem tamamlandıktan sonra ise müttefikler arasında kavga başladı. Öyledir zira devrim evlatlarını yer. Gerçekleşen pasif devrim de evlatlarını yiyor. Şimdi cemaatle mücadelede kararlılık yerini keyfiliğe bırakırsa. Hukuka aykırı bir şekilde davranılırsa.