Aktif siyasette yer almayan AKP’nin ‘özgül ağırlığı’ Bülent Arınç, “80 milyonluk kitlede belki 80 kişi haricindeki herkes Fethullah Gülen’in belki bir dini lider olarak, belki eğitim hizmetlerinin güzelliği karşısında bir sempati beslemiş olabilir” dedi.
Arınç, Habertürk yayınında Kübra Par’ın ‘Açık ve Net’ programında konuştu.
2011 yılında siyaseti bırakmayı düşündüğünü ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İhtiyaç var” diyerek izin vermediğini anlatan Arınç, “Ben şundan çok eminim, bu 80 milyonluk kitlede belki 80 kişi haricindeki herkes Fethullah Gülen’in belki bir dini lider olarak, belki eğitim hizmetlerinin güzelliği karşısında bir sempati beslemiş olabilir. Ama o 80 kişi hariç, hiç kimse 15 Temmuz gibi bir ihaneti düşünmemiştir. 15 Temmuz’dan önceki süreçte Gülen cemaatini öven açıklamalardan dolayı FETÖ’cülük suçlaması yapılıyorsa, başımızdaki cumhurbaşkanımızdan siyasi parti liderlerine varıncaya kadar, devlet bürokrasinin en üst noktasından en alt noktasına kadar bunlar hakkında olumlu sözler sarf etmiş olan herkesi bu kefenin içine koymak lazım” diye konuştu.
‘Hiçbir zaman suikast girişimidir demedim’
Par, Arınç’a 17-25 Aralık sonrasında yaptığı “Biz cemaate kategorik olarak karşı değiliz, iyi niyetli faaliyetler yürüttüklerine inanıyoruz” sözlerini hatırlattı ve şu soruyu yöneltti: “Bu açıklamalarınızla, FETÖ’yü cesaretlendirmiş olabilir misiniz ve bu anlamda özeleştiri yapmayı düşünüyor musunuz?”
Arınç, bu soruya “Bunların hiçbirine ihtiyacım yok” cevabını verirken, “Ben bu yapının silahlı terör örgütü olduğunu 15 Temmuz’da anladım. 15 Temmuz öncesinde bu cemaatin, bir silahlı terör örgütü olabileceğini düşünmemiştim” dedi.
Kendisine yönelik suikast planı iddiasıyla Kozmik Oda’ya girilmesi hatırlatılan Arınç, “Bu, devletin en mahrem bilgilerine ulaşmak için bir bahane miydi?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Ben olayın mağduruyum, benim üzerimden birileri operasyon yapmış olabilir, nitekim ortaya çıkan da budur. Ben hiçbir zaman suikast girişimidir demedim.”
‘Bu parti Tayyip Erdoğan’ın partisi değildir’
Arınç, Abdullah Gül, Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin gibi isimlerle birlikte yeni bir siyasi hareket başlatacakları yolundaki iddianın sorulması üzerine şöyle dedi: “Bunların hepsi safsatadır. Bunlar, bizi yıpratmak için görevlendirilmiş bazı kişilerin uydurmasıdır. Biz muhalif değiliz. Benim için Recep Tayyip Erdoğan çok önemlidir ve benim adeta kardeşim mesabesinde gördüğüm birisidir. Bu parti Tayyip Erdoğan’ın partisi değildir. Bu parti milletin partisidir, bir şahsın partisi olamaz. Eleştiri bende hep vardı. Erbakan Hoca’yı da eleştiriyordum. Ama hiçbir zaman bana saygısızlık yapmazdı.”
‘Aktif siyasete dönmeyi düşünmüyorum’
Erdoğan’ın kendisine “Siz kurucusunuz, bu sıfatınız devam ediyor. Siz bu partide her zaman söz sahibi olacaksınız” dediği için partinin Afyon’daki toplantısına katıldığını aktaran Arınç, “Sizi neden ve kim kurucu listesinden çıkardı” sorusuna ise, “Hepsi malum belli kişiler. Baş harflerini söylesem olur mu? Onlar kendilerini biliyorlar. Parti içindekiler de biliyor onların kim olduğunu. İsimlerini söylersem iyice küçülmüş olurlar. Beni yok etmek istediler, çünkü ben güçlü bir insanım” karşılığını verdi.
‘Gökçek mevzusu kapandı’
AKP’yle tekrar yakınlaşmasının ‘FETÖ üyeliği’yle yargılanan damadı Ekrem Yeter’in durumuyla ilgili olduğu yorumlarına sert çıkan Arınç, “Bu diyenleri bilsem de, onların yüzlerine karşı ‘Siz alçaksınız’ diyebilsem. Damadımın tamamen bir gün aklanacağını imanım kadar biliyorum. Benim siyasi bir beklentim yok. Aktif siyasete de dönmeyi düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
Arınç, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le aralarında yaşanan ‘parsel’ tartışmasının artık geride kaldığını savundu ve sözlerini şöyle noktaladı: “Ben, aramızdaki sorunun artık kesinlikle bittiğine inanıyorum. Barışmak söz konusu değil ama artık bu konuyu tartışmaya kimsenin ihtiyacı yok. Benim için bu mevzu artık kapandı.”