Konut üretiminin kamu tekeli olan TOKİ’yi de unutmamak gerekir. Zira TOKİ’den beklenen tam da bugünlerde olduğu gibi, konut arzının konut talebine yetişemediği böyle bir atmosferde, halk kesimlerinin barınma sorununa çare olmak. Ancak TOKİ’nin üretim sürecinin “halkın barınma sorununa çözüm olmak” gibi bir amacı olduğu şüpheli. Bu şüpheyi veriler de destekliyor.
İBB Adayı Murat Kurum’un 2009-2018 arasında genel müdürlüğünü yaptığı, aynı zamanda TOKİ iştirakı olan Emlak Konut’un 2002’den bu yana İstanbul’da tamamladığı konut sayısı 80 bin 788. Fakat bu konutlar halkın ihtiyacı için mi inşa ediliyor? Hayır, zira İstanbul Planlama Ajansı’nın verilerine göre bu 80 bin 788 konutun, 68 bin 644’ü lüks konut statüsünde. Emlak Konut yaptığı her 100 konutun 85’ini barınma krizi yaşamayan, konuta en acil şekilde ihtiyacı olmayan servet sahibi kesimler için inşa etmiş. Olabilir… Zengine yapılan konutlardan elde edilen gelirle, halk kesimlerine konut yapılabilir. Fakat o da yapılmamış.
Emlak Konut’un 2021 faaliyet raporuna göre, 2002’de 2021 sonuna dek, Emlak Konut bünyesinde toplam 132 bin konut tamamlanmış. Yılda ortalama 6 bin 285 konut… Fakat Emlak Konut’un eski genel müdürü Murat Kurum, İstanbul’a 5 yılda 500 bin konut vadediyor. Üstelik yine Murat Kurum’un Şehircilik Bakanlığı dönemine denk gelen ve 2019’da duyurulan 100 bin konut projesi, ayrıca 2022’de duyurulan ve 500 bin konuttan oluşan İlk Evim projesinde temel atıldığı söyleniyor ama henüz tamamlanabilen bir proje yok. Ne kadarına başlandığı, tamamlanma oranının ne olduğu bile bilinmiyor. Fakat her iki proje de, seçim dönemlerinde iktidar sözcülerinin dilinden düşmüyordu.