Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, Türkiye’de siyasetten kaçmanın imkansız olduğunu ve bazen ‘ağzını kapalı tutmayı‘ başaramadığını söyledi.
The Guardian’dan David Shariatmadari’ye konuşan Orhan Pamuk, Türkiye’de sadece güller ve kelebekler üzerine yazan ünlü bir yazarın dahi siyasetten uzak kalamayacağını ifade etti.
Shariatmadari’nin 2006 yılında düşen ve ‘Türklüğü alenen aşağılama‘ iddiasıyla Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi uyarınca yargılandığı davayı hatırlatması üzerine Orhan Pamuk şöyle konuştu: “Sinirlerime hakim olmak için ekstra bir çaba harcadım. Bazı kötü zamanlar geçirdim, kendimi baskı altında hissettim. Hâlâ bir korumam var.”
Yaşadığı tüm sorunların kitaplarından dolayı değil, Türkiye’nin problemleri nedeniyle olduğunu söyleyen Pamuk, “Aslında benim siyasi sorunlarım kitaplarımın birçok dile çevrilmesiyle başladı. Çoğu zaman olmasa da bazen ağzımı nasıl kapatacağımı bilmiyorum. Sinirleniyorsunuz ve sorunun etrafından dönmek yerine gerçekleri anlatmak istiyorsunuz. Türkiye’de sadece güller ve kelebekler üzerine yazan ünlü bir yazar olsanız bile siyasetten uzak durmanız imkanız” diye konuştu.
Türkiye’de reform olacaksa insan hakları konusunda olmalı
Son dönemde yaşanan gelişmelere de değinen Orhan Pamuk, Türkiye’de Tayyip Erdoğan yönetimi altında ‘eski güzel Osmanlı yılları‘ fikri geliştiğini ancak bunun başarılı olmadığını dile getirdi. ‘Osmanlı retoriği‘ni gerçekçi bulmadığını belirten Pamuk, “Eğer Türkiye’nin reform için enerjisi kalmışsa bunlar insan hakları, ifade özgürlüğü ve azınlıkların hakları konusunda olmalı” ifadelerini kullandı.
Yeni kitap müjdesi
Pamuk, söyleşide bir de yeni kitap müjdesi verdi. “Şu anda kısa bir roman üzerinde çalışıyorum, yaklaşık 250 sayfa” diyen Nobel ödüllü yazar şöyle devam etti: “Şehname’deki Rüstem ile Sohrab’ın hikayesi var; bir baba çocuğunu öldürüyor. Bir de Sofokles’in yazdığı tragedya Kral Oedipus var, babasını öldüren bir çocuk hakkında. Bunlar üzerine deneme amaçlı kısa bir roman hazırlıyorum.”