“Bu ağızdan kaçan bir söz, gizlenen niyetin açığa çıkması değil” dedik. Bu politikayı deprem sonrası öncelikli gereksinim olan barınma hakkının karşılanmasında bile görmek mümkün. Depremden sonra görkemli törenlerle TOKİ eliyle başlatılan ve çoğunun ihalesi iktidara yakın müteahhitlere verilen konut inşaatlarının yapılacağı il ve ilçelerin seçilmesinde de gördük bu anlayışı.
İhaleler başlarken T24 Yazarı Çiğdem Toker, konut yapılacak bölgelerin seçiminde AKP’li belediyelerce yönetilen yerlere öncelik verildiğine dikkati çekti. Aradan geçen bir yılın sonunda İnşaat Mühendisleri Odası’nın yaptığı bir çalışma da depremzede yurttaşın barınacağı konutların inşaatında tamamen politik tercihlerin hâkim olduğunu gözler önüne serdi. Depremde en fazla binanın yıkıldığı ya da kullanılamaz hale geldiği Hatay’la daha az etkilenen Antep’e yapılan konutların sayısında Erdoğan’ın hizmet anlayışı somutlandı.