En fenası, böyle devirlerde, iktidara sırtını dayayıp ön almaya, göze girmeye çalışmak adına linç kampanyalarının önünde koşanlar. Bazıları, geçmişte ‘gözlerinde fazlaca büyüttükleri için karşılarında fazlaca ezildikleri’ kişi ve çevreleri kıstırmış olmanın heyecanı içinde. Kimisi tedavüle yeni girmiş, böyle bir devir yaşanmasa adı, sanı anılmayacak çapsızlar.
Eski rejim partilerini kapattığında, Hoca’larını mahkemelerde süründürdüğünde yüksek sesle meydan okumak ne kelime, çareyi olay mahallini terk etmekte, sesini kısmakta bulmuş, “Vallahi artık değiştik”, “Yemyeşil şeriat, bembeyaz demokrasi”, “Hatalarımızı anladık, biz ettik siz etmeyin” demeye getiren kişilik fukaraları.
Başkalarını bilmem ama benim hafızam ‘nisyan ile malul’ değil, sizden korkan sizden beter olsun. Ben eski iktidar devrinde, korkup tırsmadım, o zamanlar sizin ne halde olduğunuzu da gayet iyi hatırlıyorum.
İktidar ve meyveleri adına yaptığınız ettiğiniz ortada, bari haysiyetli insanlara bulaşmayın. Haddinizi bilin. Babaannemin devrinde denildiği gibi, ‘aklınız varsa kafanıza sokun’!