Bir ulusal trajedinin “Erdoğan’ın güç testine” dönüşmüş olması başlı başına dehşet verici. Ama Türkiye ile ilgili her konu bundan böyle Erdoğan’ın şahsında kişiselleştirildiği için; “Ermeni sorunu” gibi büyük bir tarih kesiti bile, doğrudan RTE’ye duyulan tepkilerin malzemesi oluyor.
İnsanlar Erdoğan’ın uluslararası siyasette yıllardır uyguladığı “one minute” üslubuna cevaben artık “Halep oradaysa arşın burada!” diyorlar.
RTE bu nedenle, altın varaklı koltuklarda ağırladığı Merkel’le kotardığı “mülteci anlaşmasını”, bu “Alman tokadı” karşısında şimdi hem de atik tetik biçimde askıya almazsa; otoritesi -sırf Almanya’da değil- Avrupa çapında darbe alacak.
“Erdoğan mı? Demek ki gücü Avrupa’da sade ikinci sınıf komedyenlere yetiyor!” denecek.
Konuyu ilk haber olarak veren bütün büyük Avrupa TV’lerinde, Berlin’deki oylamanın gecesinde sorulan biricik soru yalnız buydu: “Mülteci anlaşması Ankara tarafından bozulur mu, bozulmaz mı?”
BBC’de örneğin Berlin’deki oylama sonucunda “mülteci anlaşmasının riske girmesinin”, Brexit üzerinde tetikleyeceği olumsuz etkiler tartışıldı. Konunun tüm Avrupa’yı etkileyeceği belirtildi.