Economist’in “Erdoğan İmparatorluğu” başlıklı özel Türkiye sayısına tepkileri izlerken hatırladım bunları.
Dergi sosyal medyaya düşer düşmez beklenen tespitler yapıldı: “İngiltere kendine baksın!” denildi: “Enerjisini Brexit sorası ekonomik, siyasi krizlere, kraliyet ailesinin skandallarına harcasın!” Hoş geldin Tahran. Örnekler uzatılabilir ama İbrahim Kalın’ın “milletin hür iradesini vesayet altına almaya çalışan Batı basını bakış açısı” ve “propaganda, dezenformasyon, sözde/sahte gazetecilik” kapsamında yazıyı değerlendiren Fahrettin Altun’un yakınmalarıyla sınırlandıralım konuyu.
Açıklamalarda içeriğe dair neden acaba satır yok? Makale ne demiş? Niye “Türkiye’nin diktatörlüğün eşiğinde olduğunu” söylemiş? İddiayı nereden çıkarmış?
“Erdoğan istikrarlı olarak kurumları zayıflattı ve denge mekanizmalarını güçsüzleştirdi” diyor Economist: “Medyanın çoğunu dev bir propaganda aracı haline getirdi. İnterneti aktif olarak sansürledi. Kendisini eleştiren bir çok kişiyi hapse attı, buna muhalefet liderleri dahil. AKP içindeki rakiplerini oyun dışı bıraktı… İktidarda üçüncü on yılına girmeye hazırlanan Erdoğan, dev sarayında oturup ona hatalı olduğunu söylemekten korkanlara emirler yağdırıyor.”