Evdeki hesap çarşıya uymadığı ve HDP’nin yüzde 10 barajına meydan okuduğu için mi Erdoğan ve AK Parti bu kadar kızgın?
AK Parti, 12 Eylül darbe yönetiminin en kötü miraslarından olan adaletsiz yüzde 10 barajına, HDP’yi yine 20’li sayılarda ‘bağımsız seçilmiş’ milletvekili mevcudiyetiyle Meclis’te tutup, Başkanlık rejimine sıçrayabilmek amacıyla sahiplenmemiş olsa bugün Türkiye’de bambaşka bir tablo vardı.
Şimdi bambaşka bir tablo var. Bu seçimin kaderini ve Erdoğan’ın başkanlığa yürüyüşünü etkileyen iki değil üç etken vardı aslında. Evet, görünen ikisi yazıldı: HDP’nin seçime parti olarak girme kararı ve CHP’nin ön seçim ve ekonomi programı hamleleriyle yenilgiyi kabulleniş ruh haline giren tabanını canlandırması.
Ama kimse AK Parti’nin, Erdoğan’ın başkanlık arzusu ile o adaletsiz yüzde 10 barajını sahiplenişini hatırlamıyor nedense. Ama işte Türkiye hatırlamaya başladı.
Türk-Kürt kardeşliğinin lafta değil, hak ve özgürlükler mücadelesinde mümkün olduğunu, siyasetin ideolojik değil ekonomik zeminde halkta karşılık bulduğunu filan da hatırlamaya başladı.