Üç tarafı denizlerle çevrili cennet gibi ülkede tatil yapacak yer var mı? Yok. Çünkü her yer parsellenmiş halde; kimileri tanıdıklara peşkeş çekilmiş kimileri de özel mülk halini almış. Şöyle parasız, paragöz işletmecilerin bilmediği bir yer bulup denize girseniz onda da ya jandarma izin vermez ya da başkalarının bıraktığı çerçöpler içerisinde bulursunuz kendinizi.
Devletin sağladığı temiz, düzenli, ailelerin kullanabileceği o halk plajları artık neredeyse kalmadı. Mavi bayraklı plajlarda da illaki bir harcama yapmak zorunda bırakılıyorsunuz. Sözün özü emekçi yurttaşlarımıza deniz neredeyse yasak. Bakın bir örnek vereceğim. Dünyanın eşsiz sahillerini barındıran Fethiye’de yaşananlar var.
Çünkü Türkiye’nin dünyada da en iyi bilinen turizm merkezlerinden birisi durumundaki Fethiye Ölüdeniz’de bulunan Kumburnu Plajı’ndaki fiyatlar tatilcileri çıldırtıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2020 yılında özel bir firmaya 20 yıllığına kiralanan Kumburnu Plajı’nın araç giriş fiyatları vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılanırken şimdi de plaja yaya olarak girenlerden bile 50 lira alınmaya başlandı. Üstelik öyle fiş fatura bir şey de kesmiyorlar. Gerekçe olarak da plajın taşıma kapasitesinin üstünde insan girişi olduğu gösteriliyor. Ancak esas amaç Kumburnu’nun yoksul vatandaşlardan arındırılması zenginlere ait bir alan yaratılması.