Yılbaşı akşamı yayınladığı video nedeniyle tutuklanıp ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla üç yıla kadar hapsi talep edilen modacı Barbaros Şansal, tutuklu kaldığı süre boyunca kötü muameleye maruz kaldığını ve zehirlenme korkusu yaşadığını söyledi.

Fotoğraf: DHA
Cumhuriyet Seyhan Avşar’a konuşan Şansal, sosyla medya paylaşımının tutuklanmasına yol açacağının aklından geçip geçmediği sorusuna şu yanıtı verdi: “80 yaşındaki Alzheimer hastası bir adam sosyal medya paylaşımları yüzünden tutukluyorlarsa bana da hayli hayli olabilir. Sosyal medyadan herkese bir şeyler yapılırken, bazılarına hiçbir şey yapılmıyor. Silahlı meydanlarda olan adamlara, tecavüzcülere ya da tacizcilere bir şey yapılmıyor. Buradaki mesele sosyal medya değil.”
‘Türkiye’de suçsuzluğunuzu ispat etmekle mükellefsiniz’
Şansal, tutuklanınca hissettiklerini şöyle anlattı: “Mahkemede ‘Tutuklandın’ dediler. Normalde hukukta sizin suçunuzun ispat edilmesi lazım. Maalesef Tükiye’de suçsuzluğunuzu ispat etmekle mükellefsiniz. Aklımdan o an hiçbir şey geçmedi. Tutuklanan siz değilsiniz. Dışarıda kalan hayatınız tutuklanıyor.”
‘Gökyüzü de kafeslendi’
Cezaevinde görevlilerin kendisine yönelik davranışlarının hoş olmadığını, “Adam olsaydın da kafanı kırmasalardı” ve “Bize cinsel hastalıklarını bulaştırmaya mı geldin” gibi sözler sarf ettiğini belirten Şansal, “Sabancı Suikasti faili İsmail Akkol ve vegan-anarşist Osman Evcan koğuş komşumdu. İlk gittiğimde avlumun tepesi açıktı. Oradan dergi, gazete vs. attılar. Kısa bir süre sonra gökyüzü de kafeslendi. Lağım kokan rögarlardan konuşabiliyorduk” dedi.
‘Kolaylıkla zehirleyebilirlerdi’
Tecritte tutulduğu için canlı hayatına dair hiçbir şey göremediğini kaydeden Şansal şunları aktardı: “En sondaki hücrede ve tecritte olduğum için hiç insan görmedim. Tecrit penceremin önünden insan da geçmiyordu. Yemek yemeyi reddettim. Uluslararası bir havaalanında beni linç edenler, cezaevinde de kolaylıkla zehirleyebilirlerdi.”
‘TGS, THY ve TAV hesap verecek’
Apronda linç edilmesinin ardından vücudunda oluşan yaraların yeni yeni iyileşmeye başladığını söyleyen Şansal, “Şu an dişlerim sallanıyor. Bir hafta boyunca idrarımdan kan geldi. TGS ve Türk Hava Yolları (THY) ve TAV işletmeleri bunun hesabını verecek” dedi.
‘Türkiye rejim değişikliğine değil geriye gidiyor’
Başına tekrar benzer bir olay gelmesinden korkmadığını dile getiren Şansal, ‘partili cumhurbaşkanlığı’ referandumuyla ilgili, “Türkiye rejim değişikliğine gitmiyor. Türkiye’nin nereye gittiğini görmek için Azerbaycan’a bakın. Türkiye geriye gidiyor. Ama referandumun yapılacağına inanmıyorum. Kör ve topal olabilir ama parlamenter sistemi ortadan kaldırmak ne demek?” diye konuştu.
‘Modayı bıraktım’
Şansal, modayı bıraktığını da şu sözlerle duyurdu: “Modayı bıraktım… Türkiye artık giyinmiyor. Ya soyunuyor ya da kapanıyor. Olgunlaşma enstitüleri kapatıldı. Terzilik meslek liselerindeki erkek bölümleri kapatalı beş yıl oldu. Vakıf üniversitelerinde moda tasarımı bölümü adı altında aptirik guptirik işler yapılıyor. Türkiye şu an pamuklu kefen bezi bulamıyor. İnsanlar polyester kefen ile çöp gibi gömülüyor. Kadınlar pamuklu iç çamaşırı giyemediği için rahim ağzı kanseriyle boğuşuyor. Bundan sonra Türkiye’de dikiş tutmanın bir anlamı yok.”
Ne olmuştu?
Şansal, Kıbrıs’tayken sosyal medya hesabından yayınladığı videonun ardından hedef haline getirilip sınırdışı edilerek gönderildiği İstanbul’da havalimanında saldırıya uğramıştı.
Henüz uçaktan inerken önüne birtakım sivil kişilerin geldiği Şansal, aralarında Türk Hava Yolları yer hizmetleri görevlilerinin de (TGS) olduğu bir grup tarafından linç girişimine maruz kalmıştı. Ünlü moda tasarımcısı ardından gözaltına alınmış, sonra da ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan tutuklanmıştı.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Şansal’a saldıranlar hakkında soruşturma başlatıldığını ve 12 TGS personelinin ifadesinin alındığını bildirmişti.
TGS görevlilerinden biri ‘milli duygulara sığınmış’, saldırıya ilişkin, “Milli duygularımıza hakim olamadık. Bağırdık. Polis kalkanından dolayı da herhangi bir şey yapmadık” diye ifade vermişti.
Şansal’ın avukatı Efkan Bolaç, Silivri Cezaevi’de tutulan müvekkilinin tehdit altında olduğunu düşündüğü için tek kişilik yerde kalmak istediğini belirterek, “Daha koğuşu belli değil. Can güvenliğinin tehdit altında olduğunu düşünüyor. Gelişim onu gösteriyor” demişti.
Şansal, avukatının itirazı üzerine tahliye edilmişti.
Şansal videoda ne dedi?
Şansal, videoda şu ifadeleri kullanmıştı: “Tabii tabii, davası olmaz. 2017’de hepinize girdi. Mutlu yıllar, tadını çıkarın, yan yatın, kendinizi serbest bırakın. Sol dizinizi karnınıza çekin ve biraz da ıkınır gibi yapın. Bana sefaletin adını yazabilir misin Abidin? Bu kadar gazeteci tutukluyken, bu kadar çocuk taciz, tecavüz görürken, bu kadar yolsuzluk, rüşvet almış başını giderken, bağnazlar sokaklarda tebliğcilerle pislik dağıtırken siz de hala yeni yıl mı kutluyorsunuz? Şimdi ben ne yapacağım biliyor musunuz? Bardaki, evdeki içkilerin hepsini içeceğim. Hepsini içeceğim. Size bir damla bile bırakmayacağım. Bütün dolarlarımı İsviçre’ye geçireceğim. Bir kuruş penny bile vermeyeceğim. Tamam mı? Ayriyeten ben Kıbrıs’tayım. Şu an Kuzey Kıbrıs Türkiye’ye göre, yani öyle bir baskı olduğu için yeni yıla girdi. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin girmesine bir saat var. Birazdan Nikosa’ya gideceğim. Bir de orada kutlayacağım. Orada da içeceğim. Hepsini içeceğim. Tamam mı bebeğimsi? Öpmedim bile sizi. Hadi, siz kutlamaya devam edin. Bu kadar pisliğin, sefaletin, rezaletin içinde. Bokunda boğul Türkiye.”