Yıl 1990. Bayrampaşa ilçesinde yapılan belediye başkanlığı seçimlerini DSP kazandı ve SHP’de gümbürtü koptu. İnönü, önseçim yerine arkadaşını aday gösteren Baykal ekibinin istifasını istedi. Ardından da olağaüstü kurultay kararı aldı.
Baykal ve ekibi, partide yarış yerine “uzlaşarak değişim” modelini dile getiriyordu. Bu değişim olmadan iktidar hayaldi. İnönü ise Baykal’a “uzlaşarak değişim” sözünden bir şey anlamadığını belirterek 23 Temmuz 1991 günü şu çağrıda bulunuyordu:
“İktidar mücadelesi gizli olmaz. Çıkacaksınız ortaya ‘Ben iktidara adayım, bana oy verin’ diyeceksiniz. Partide demokrasi varsa yarış da olur. Yarış olursa kavga çıkar korkusuyla uzlaşalım, anlaşalım olmaz. Nasıl anlaşılacak? Siz çekilin, biz seçilelim. Bu anlaşma değil. Bu ‘Siz yarıştan çekilin; biz yarışa girmeden hedefe varalım’ demektir. Genel başkanlığı elde etmek için ortaya çıkmak gerekir. Eğer ortaya çıkmazsanız parti o zaman karışır. Mantıklı düşünürseniz olayı anlamaya imkân yok. Bir genel başkanlık yarışı var, iki tarafı destekleyen taraflar var ama ortada iki aday yok. Mevcut genel başkanın partiyi iktidara getiremeyeceğini iddia ediyorlar ama adaylarını açıklamıyorlar. Kurultaya gelenler mevcut genel başkanı istemeyen bir grupla karşılaşacak ama ne yapacaklarını bilemeyecekler. Bu kurultayı bir çıkmaza götürür.”
Nasıl bugünü tarif ediyor değil mi?
Yıllar geçse de CHP’deki tartışmalar dön dolaş aynı.